0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
‘Hareket Eden Herşeyi Öldür’ Bölüm 16
Artık ekibi genişletmek ve daha bilgili insanlara ulaşmak zorundaydık.

Ertesi gün buluşma noktasına gittiğimizde gözlerimize inanamadık. Yüzlerce insan oradaydı. Bu manzara bizi hem şaşırttı hem de sevindirdi. Artık yavaş yavaş çoğalmaya ve bilinçlenmeye başlamıştık. John, Danny, Ocean ve ben bir masanın etrafında toplandık. Herkese, “Lütfen masadaki kâğıda adınızı, soyadınızı ve profesyonel mesleğinizi yazın,” dedik. Herkes sıraya girip bilgilerini yazdı. Böylece Newlife şehrinde yaşayan ve kurtuluşumuzda bize yardımcı olabilecek insanları tespit etmeye çalışıyorduk.
John bana dönüp, “Edi ve Mayk’tan haber var mı?” diye sordu.
“Henüz görüşmedik, ama hemen irtibata geçelim,” dedim ve hızla oradan ayrıldık. Bilişim odasına gittiğimizde Mayk ve Edi, yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Yaptıkları taramalarda yukarıda hiçbir uydu sinyali tespit edememişlerdi. Zaten bunu bekliyordum. Elektronik cihazlar çalışmıyorsa uydular da çalışmıyor demekti.
Mayk, “Telsizlerle başka birilerine ulaşmaya çalıştınız mı?” diye sordu.
Tabii, bu detayı unutmuştuk. Hemen telsizi denemeye karar verdik. “Bu telsizin gücünü artırma şansımız var mı?” diye sordum ve telsizi Mayk’a verdim. Mayk, telsizi bir makineye bağladı ve farklı frekanslardan birilerine ulaşmaya çalıştı.
“Siz devam edin. Eğer bir şeyler çıkarsa, biz toplanma odasındayız,” diyerek bilişim odasından ayrıldık.
Toplanma odasına döndüğümüzde John, işimize yarayabileceğini düşündüğü bir doktor, bir kimyager ve bir biyoloji uzmanını bulmuştu. Ayrıca birkaç askeri personel de ekibimize katılmıştı. Prof. Danny’yi de çağırarak bir toplantı düzenlemeye karar verdik.
Yeni katılanlara kısa bir brifing verdikten sonra elimizdeki verileri masaya yatırdık. Artık ciddi adımlar atmanın zamanı gelmişti. Çünkü yarının ne getireceğini bilmiyorduk. Üzerimizde asılı duran geminin ne yapacağı büyük bir muammaydı.
Prof. Danny, “Şu anda elimizde neler var?” diye sorarak konuşmaya başladı:
“Bu olay aniden gerçekleşti. Bir dalga binaları yıktı, ağaçları ve bitkileri yerinden söktü. Bu kadar güçlü bir dalga ne olabilir? Daha sonra gemiden yağdığını düşündüğümüz Eluzacid adını verdiğimiz asidik madde… Bu madde nedir? Bir virüs mü, bir molekül mü, yoksa bir canlı mı? Yeni öğrendiğimiz bir şey daha var: Bu madde insan bedenine temas ettiğinde vücudu eritiyor ve ardından gökyüzüne bir şey yükseliyor. Eğer bu bilgileri analiz edebilirsek düşmanımızın kim olduğunu ve neyle karşı karşıya olduğumuzu daha iyi anlayabiliriz.”
Danny’nin sorusuna biyoloji uzmanı Jani cevap verdi: “Merhaba, ben Jani. Bu olayın büyük bir manyetik dalga kasırgası sonucu meydana gelmiş olabileceğini düşünüyorum. Dünya dışı bir manyetik dalga olabilir. Henüz manyetik dalgaların gücünü tam anlamıyla test etmedik. Belki de dünya dışı varlıklar bu dalgaları çok daha güçlü bir şekilde kullanıyorlardır.”
Benzer Haber