Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

“Hareket Eden Herşeyi Öldür” Bölüm 16

Artık dünya dışı bir yaratık DNA sı ile karşı karşıya kalan insanlık.

3.262

“BİLİMİN IŞIĞINDA: YENİ KEŞİFLER VE TEHLİKELİ GERÇEKLER”

Toplantı odasından çıkarken Profesör Danny’nin yüzündeki endişeli ifade dikkatimi çekti. Yanına yaklaştım:

“Bir şey mi oldu?” diye sordum alçak sesle.

“Oen, bu Jani’nin teorisi çok mantıklı ama… bir şeyler eksik,” dedi parmaklarını şakaklarına vurarak. “Manyetik dalga neden sadece insanları hedef alsın? Neden hayvanlar mutasyona uğrarken bitkiler yok oluyor? Bu kadar seçici olamaz.”

LABORATUVARDAKİ ŞOK EDİCİ KEŞİF

Laboratuvara girdiğimizde Dr. Jani ve ekibi Eluzacid örnekleri üzerinde çalışıyordu. Mikroskop ekranında gördüğümüz şey hepimizi donakalttı:

“Tanrım… bunlar canlı!” diye bağırdı Jani. “Eluzacid bir sıvı değil, nano ölçekte organizmalardan oluşan bir koloni!”

Profesör Danny heyecanla açıkladı:
“Demek ki bu bir asit saldırısı değil… bir YUTMA işlemi! Bu nanobotlar insan dokusunu parçalayıp, belirli DNA sekanslarını topluyor!”

EVA’NIN GİZEMLİ DAVRANIŞI

Tam o sırada Avva panik içinde laboratuvara daldı:
“Eva yine o garip şeyleri söylüyor! ‘Onlar geliyor, hazır olun’ diye bağırıyor!”

Ocean hızla telsizini kaptı:
“John’u uyarmalıyız! Belki yeni bir Eluzacid saldırısı geliyor!”

SIĞINAKTA PANİK

Aniden sığınağın alarmları çalmaya başladı. Hoparlörlerden John’un sesi yankılandı:
“Tüm sakinler! Acil durum! Güney çıkışına yönelin! Tekrarlıyorum, acil tahliye!”

Koşarak koridora çıktığımızda insanların çığlıklarını duyduk. Duvarlardaki aydınlatmalar titriyor, yer yer kıvılcımlar saçıyordu.

“Bu bir deprem değil!” diye bağırdı Jani. “O manyetik dalgalar yeniden başladı!”

YENİ BİR TEHDİT

Sığınağın güvenlik odasına ulaştığımızda güvenlik kameralarındaki görüntü bizi şoke etti:

Dışarıda, erimiş binaların arasından yürüyen insan silüetleri vardı.

  • Gözleri tamamen siyah
  • Derileri kristalimsi pullarla kaplı
  • Ve… doğrudan sığınağa doğru ilerliyorlardı.

Profesör Danny’nin yüzü bembeyaz oldu:
“Tanrım… onlar dönüşen insanlar! Ama nasıl bu kadar hızlı…?”

John silahını çekti:
“Savunma pozisyonu alın! Kapıları kilitleyin! Bu şeylerin içeri girmesine izin veremeyiz!”

SON SÖZ

Avva koluma yapıştı, gözlerinde saf korku vardı:
“Oen… eğer Eva haklıysa ve gerçekten ‘geliyorlarsa’… belki de savaşamayacağız. Belki de tek seçeneğimiz KAÇMAK.”

Sığınağın derinliklerindeki acil çıkışa doğru koşarken aklıma tek bir soru takıldı:

İnsanlık olarak asıl suçumuz neydi? Yoksa biz mi istilacıydık?

Enable Notifications OK No thanks