Soframızdaki düşman…
‘Yedik içtik Allah razı olsun sofrayı kuran kaldırsın…’ diye beynimizi cennetteymişiz gibi bilgiler ile dolduran insan gibi görünen yaratıklar soframıza kadar gelmiş durum da hatta sofra kurulduğundan beri varlar. Yiyoruz, içiyoruz sonra tuvalete gidiyoruz. Çünkü çok fazla yiyoruz ve ne yediğimizi içtiğimizi bilmiyoruz. Ancak Allah öyle bir mide yaratmış ki tüm dış etkenleri dışarı atarak bizi koruyor ve yaşatıyor.
İnsanı öldürür iseniz ölür gider ancak onu değişime uğratır ve yavaş yavaş öldürür iseniz hem hayatıyla oynar, hem onunla yaşadığınız ortamı paylaşır hem de siz istediğiniz gibi yaşarsınız. Bu şeytaniler işte bunu yapıyorlar. Örneğin kahvaltıda yediğiniz kahvaltılıkları düşünün; peynir nasıl yapılıyor, bal nasıl yapılıyor, tereyağı nasıl yapılıyor ve hangi şartlardan hangi koşullardan içlerine neler katılarak soframıza geliyor…
O kadar komik bir durum varki ortada plastik maddelerin kanserojen madde içerdiği açıklanıyor ancak tüm aldıklarımız yiyecek ürünlerinde, hatta giyecek ürünlerde plastik madde kullanılıyor.
Dünya kirleniyor dediler bilmem bir poşet bin yıl yeryüzünde kalabiliryormuş falan filan diyerek poşet parası iteklemediler mi? Hadi markete gidin bir şeyler alın % 90 poşet içerisinde değil mi? Yakın da ürünleri paketleme parasıda alırlar ise hiç şaşırmayın.
Hem bizi değişime uğratıyorlar, hem hasta ediyorlar, hem iyileştirmek için ilaç satıyorlar, hem de paramızı alıyorlar. Bunu hangi insanlık dünyasında görebilirsiniz…
Düşmanı çok derinlerde aramayın, düşmanımız bizimle yaşıyor, bizimle kalkıyor ve bizim ile birlikte.
Tek bir amacı var gerçek inancı ortadan kaldırıp kendisine itaakkar kılmak ve tüm insanlığa hükmetmektir.
MAG