Siz, size verilen hayatı yaşıyorsunuz.
Gerçek yaşam formunun içinde değilsiniz.
Öğretilenler ile yaşayan bir canlıyız…
Evet gerçek olan bu acı ve düşündürücü.
- Bir takım insanlar araştırma yapıyor, bir takım insanlar açıklama yapıyor, bir takım insanlar bizi yönetmeye çalışıyorlar.
Bunun bir sebebi olmalı…Acaba herkes araştırma yapamaz mı? Yada herkes deneylerle uğraşamaz mı? Yada normal bir insan bizi yönetemez mi? Uzayı hepimiz gözetleyemez miyiz? Mikroskop ile virüsleri hepimiz inceleyemez miyiz… Maalesef bu mümkün değil. Yaşamın formu bu mu? yoksa bize uygulanan yaşamın şekli mi? Soru olmadan cevap olmaz, soru varsa cevapta vardır…
Biz sadece güvenmek ve inanmak zorundayız. Ne kadar hüzünlü bir durum benim için…
Asıl soru peki güven yıkıldı ve inanmak zorlaştı ise ne yapacağız. Gerçeklere nasıl ulaşacağız ve kime inanacağız. İşte burada akıl devreye giriyor. Öğretilenleri yargılama, soruları sorma, analiz yapma ve araştırma yoluna girme…
- Bunları nasıl yapacağız.
Düşünmeyi keşfetmemiz gerek. Biz önceden düşünmüyorduk. Biz önceden kabullenmiştik ve duyarsızlaştırılmıştık. Düşünse idik şuan düşünmez harekete geçerdik.
Düşe giriyorum. Düş benim için olması gereken mi yoksa sadece hislerin görüntüye dönüşüp beyinde kalması mı? Düşe girmek düşünmenin başlangıcı mı? Nasıl bir düşe sahip olmalıyım diye düşünmeye başlamalıyız.
Tüm insanlığı isteği aynı mutlu olmak. Düşünüyor isek mutlu olmak için düşünüyoruz. Ancak mutluluğun ne olduğunu bilmiyoruz. Sizce mutluluk gözlerin görmesi ile hissedilen varlık olma şekli mi? Yoksa dokunmak, koku almak, koşmak, yürümek, yemek, içmek, sevmek mi, yoksa tüm dünyayı görmek mi vs. gibi mi. E zaten bunları yapmıyor muyuz? O zaman mutlusunuz.
- Mutluluğun tanımı değiştirilerek mutluluk bize madde olarak tanımlanmıştır. Onun için maddeye sahip olmadan mutlu olamıyoruz. Madde bizi mutlu etmiyor bir takım durumlara sahip olmak bizi mutlu ediyor olabilir. Mutluluk kavramı da bize verilen yaşam şekli. Gerçek mutluluk herşeyi hissedip hiç bir şeyi hissetmemektir. Bu nasıl oluyor diye sorabilirsiniz. Bu varlığınla algılamak, tatmin olmak ve yok olmayı istemektir.
Siz, sanmayın ki yaşadınız ve yaşıyorsunuz. Siz, size öğretilenler ile bir hayata sahipsiniz. Ve bunu sizin için hazırlayanlar oldu, halen hazırlamaktalar.
Bugün ki sahip olduğunuz hayatta onların eseridir. Ancak sonuçlarına siz katlanacaksınız. Bunun bir yargılamasını yapın ve karar verin. Bu hayat sizin hayatınız mı? Yada istediğiniz hayat bu muydu…
MAG