Vahim bir durumdayız…
İnsanlık tamamen kontrol altında. Evet inanması güç ama gerçek. Artık Şeytaniler dünyayı diledikleri gibi yönetiyorlar.
Öldürüyorlar izliyoruz. Öldürülüyoruz izliyoruz. İşkence yapıyorlar izliyoruz, hayallerini gerçekleştiriyorlar izliyoruz…Ne kadar enterasan bir olaydır ki ölümden de korkuyoruz.
- Nerede akıl? Nerede gerçek inanç? Nerede kurtarıcınız?
Ekran denen cam, cam denen sanal alem bizi içine çekmesine az kaldığını anlatıyor ama biz bunu göremiyoruz. Göremiyoruz çünkü yavaş yavaş enjekte edilen hayat formları oluşturuldu ve yaşantımıza sokuldu.
En büyük hatamız olan duyursızlık ve kabullenmişlik ile verilen hayatı bir hiç haline getirip, yaratıcıya sığınıp gerçekleri görmek istemektense, onların (Şeytanilerin) gösterdiği bir hayata inandık ve takip ettik.
Beyinde artık gerçekleri kabul edecek bir hücre kalmadı. Tamamı değişti ve yeni veriler yerleştirildi. Düşünce yetisinin yerini arzu, istek ve madde aldı.
- Yaratılış amacı unutulmak üzere. Öyle yaşam formları hazırlandı ki insan gerçek yaşam formunda uzaklaştırlıdı.
Uyanın. Gerçek yaşam formunuz silinmek üzere onu asla bir daha bulamayacaksınız…Ve size bırakılan garip, saçma sapan, sunileştirilmiş bir hayattan başka bir hayat olmayacak.
Sizce aklın yapması gereken bu muydu? İyiyi kötüden ayırmak yada kötüyü iyi ile ilişkilendirmek miydi… Siz zaman merfumunu çok uzun mu zannediyorsunuz. Aslında size verilen zaman sizin tabiriniz ile bir gün.
Her gün doğan Adem her gün ölen Adem ile duracağı zamana kadar ilerleyen bir varlık formu.
Sizi insan yapan faktörleri terk etmeyin. Zaten çok vahim bir durumdasınız.
Tek tek yok olan iyilik tohumlarının yerine büyüyen kötülük tohumları ile insanlık kaybetmek üzere.
Şuna inanın insanlığı kurtaracak olan siz olacaksınız yalnız siz…Peygamber de sizsiniz, Mehdi de sizsiniz, kurtarıcı da sizsiniz…
MAG