Zihni açmanın tek yolu gerçekten inanmaktır.

Yemin ederim ki sizin için üzülüyorum.

Bir insan nasıl olur da hayata bu kadar kapalı olur? Nasıl olur da zihninin karanlığına bu derece gömülür? Nasıl olur da bu kadar sığ düşünür? Tabii eğer düşünebiliyorsanız…

Neden kendinize bu saygısızlığı yapıyorsunuz? Neden öğrenmiyorsunuz? Neden sorgulamıyorsunuz?

Sonra da size “koyun,” “mal,” ya da “cahil” diyenlere öfkelenip bağırıyorsunuz.

Unutmayın: Siz bu toplumun bir parçasısınız, ama toplum sizin bir parçanız değil. Bunu bir anlayın!

Siz bir bütünün küçük bir parçasısınız ve o bütüne aitsiniz. Eğer o bütünden koparsanız, “hasta” diye etiketlenirsiniz. Zaten bunu bile anlamadığınız için, sizi kontrol edenler gizli kapılar ardında sizi “hasta” ilan ediyor ve siz farkına bile varamıyorsunuz.

Bazen ben bile bu insanlara “hasta” diyorum. Çünkü algı yok, öngörü yok, vicdan yok, his yok, duygu yok.

Bir de tanımlamalar yapıyorsunuz: hoşgörü, merhamet, saygı, sevgi, insanlık, doğruluk, dürüstlük, samimiyet… Peki, bu saydıklarım bir insanda nasıl oluşur? Daha doğrusu, sizce oluşabilir mi?

Allah, Peygamber, Kitap derken, nasıl oluyor da algınız aktif hale gelmiyor? Nasıl oluyor da insani değerler sizde bir karşılık bulmuyor? Hiç kendinize bu soruyu sordunuz mu?

Bakın, düşünmeniz gereken tek bir şey var:

1 TL olan ekmek, nasıl oldu da 12.5 milyon TL oldu? Aradaki 11.5 milyon TL nerede?

Eğer bu ülke kötü yönetildiyse, paranız değer kaybettiyse, siz değersizleştirildiyseniz, bunun tek sebebi öğrenmemeniz ve gerçekleri görmek istememenizdir.

Asıl acı olan şu: Eğer insanlığın Adem’den geldiğini iddia ediyorsanız, haksız yere acı çeken herkese hesap vereceksiniz. Çünkü soyunuz Adem’e dayanıyor.

Zaten yaratılan sadece Adem ve onu kabul etmeyen Allah’ın bir meleği.

Sen, ben, onlar… Hatta tüm insanlık, teferruattan ibaret. Bir enerji sonucu var olduk ve yine bir enerji sonucu Adem’e çekileceğiz. Bu kadar net.”

Mehmet Arkın Gürbüz