Benim için olmayan bir kavram. Benim için zaman güneşin doğması ve batmasıdır. Suların çekilmesi, havanın kararması ve aydınlığın yeniden doğmasıdır.
Zaman kavramını zaten siz tanımlamışsınız. İnsanları doğmak, büyümek ve ölmek diye siz şekillendirmişsiniz. Ve bu şekillindirmeleri de yaş diye tabir etmişsiniz.
Tamamen tanımlama adına fiziksel kurallara dayanarak zaman belirlemişsiniz. Bence yok öyle bir durum…Hatırlamayı ve hatırlanmayı da zamana bağlamışsınız.
Bir insandan meydana gelen bir insanlık söz konusu ise zaman kavramı sadece var oluş ve yok oluştan ibarettir.
- Ben, benden önceki babam, babamdan önceki babası, babasından önceki babalar…diyerek bir soydan gelen yani Adem soyundan gelen… Yaratılış soyundan gelen bir insan zamana sahiptir. Bu zamanın gerçek sahibi de Adem’dir. Siz Adem’in sahip olduğu zamanı kullanıyorsunuz. Adem’e verilmiş olan bir zaman söz konusu. İnsan, insandan meydana gele gele bir suret haline gelmiştir. Biz sadece suretin suretinden meydana gelen ve suretlerin hesap vereceği bir aşamadan geçip gidiyoruz. Buda bir zaman değil doğum ve ölümdür.
Doğumun zamanı olmadığı gibi ölümününde zamanı yoktur. Eğer doğumun ve ölümün zamanı yok ise biz birer zamansız meydana gelen insanlarız. Ve gerçek zaman kavramına sahip değiliz. Şuanki zaman kavramı da bir takım insanlar tarafından fiziksel olaylara dayanılarak oluşturulmuştur. Onun için ben zamanı hatırlamam, hatırlanacak zaman yoktur. Eğer dün bir zaman idi ise bu gün bir zaman ise gelecek bir zaman sayılır ise bu zamanın bitmesi gerek. Tekrar dirileceğimize göre bir zaman söz konusu olamaz. Bitmeyen bir zaman döngüsüne sahip olsa idik kıyamet kopmaz, insanlık helak olmaz, hesap vereceğimiz bir zaman gelmezdi.
Onun için zaman bir kavram değil sadece nefes alıp verdiğimiz andır.
MAG
- Design