Şeytan fısıldıyor şeytaniler dağılıyor.

Bu dünya düzenini anlamamak çok zor değil. Gelin görün ki düşünce yetisini kaybetmiş ve korkak bir insanlık ile karşı karşıyayız.

Gözlerin aslında görmediğini kabul etmekle; ışığın göze göründüğünü görmek saymak, bu hayatı anlamaktır.

Derine inmeden oradaki hazineyi çıkaramazsınız. Karanlığın sebebi sen değil aydınlıktır.

Yüzeydeki sahtelikler sizin hayatınız değil insan için hazırlanan simülasyon düzenidir.

Algıyı oluşturmak için öngörüye sahip olmak düşünmenin temelinde yatan ana fikirdir.

Gözlerinizin gördüğünü inanmak yanılgının başlangıcıdır.

Kalbi keşfetmek ise onun nasıl attığında öte neden attığını anlamak hayata bir kapı açmaktır.

Dalgaların beyninize nasıl geldiğini zihninizde nasıl şekillendiğini anlamaz iseniz hiç bir şey anlayamazsınız.

Eğer bugün bir kaç kişi bir kaç kelime ile tüm insanlığa hitap ediyor ise bu durumumu kavramamak Mehdi’yi beklemek gibidir.

Kelimeleri kullanarak sizi yapılan zulüm ve işkence kulaklarınızın duymadığının bir göstergesi değil mi?

Halbuki tüm duyduğunuz ve ana dilimiz dediğiniz lisans bilinç altınıza yerleştirilen bir veriden farksız.

Onun içindir ki bedeninizden çıkacak olan dalgaları bulamıyor, o enerjiyi kavrayamıyor duyarsız, vurdum duymaz ve korkak biri oluyorsunuz.

Bu sizin suçunuz değil ancak kendinizi bulupta ortaya çıkmamanız sizin suçunuz.

Kavramanız gereken tek bir durum var. Siz bir kopyasınız. Yaradılış suhurundan meydana gelen enerjinin oluşturmuş olduğu bir fiziksel kopya.

Ancak herhangi bir kopya tüm kopyaları ifade etmektedir. Bugün birisi acı çekiyor ise bilinki bu acı sizede dokunacak.

Dünya üzerinde bir kopya zulme uğradı ise bunda sizinde payınız var. Onu tanımanıza bilmenize ve görmenize gerek yok.

Hayatı kavramak işte böyle bir düşünce yapısıdır.

Mehmet Arkın Gürbüz