Ölüme teslim ol…
Onurunun ve itibarının gölgesinde yaşa ki bu iki olgu sonsuzluk hayatında senin kapı komşun olsun.
– Doğru ya senin için önemli olan bu hayat ve bu hayatın verdikleri, saygı duyuyorum.
– Beni sorma, ben ne zamanı tanıdım ne de benim için hazırlanan mekanları. Hani diyorum senin şu azrail diye tanımladığın melek var ya gelse karşıma çıksa da ‘Eller yukarı…’ dese ve ben ellerimi kaldırsam sonra ‘Hoşgeldin sonsuzluk hayatına…’ dese bir kurşun sıksa anlımın ortasına sonra ‘Ölüme Teslimiyet’im bir anlam kazansa…ne olur diye çok düşündüm.
İşte o zaman karar verdim terlediğin de kokan, sürekli seni nefsinin peşinden sürükleyen bu beden anlamsız ve ifadesiz… İşte o zaman düşünmeye başladım ve ölüme teslim olanın ben değil bedenimin olduğunu. Peki dedim kendi kendime beni ben yapan insan diye tabir ettiğiniz canlıyı yücelten ve yaratıcı katında üstün kılan nedir…
Ölüme teslim olmak mı yoksa ölümden sonra uyanmak mı yada onu bir kural olarak kabul edip pas geçip gitmek mi?
Enerjiden meydana gelen sadece fiziksel görünüme sahip olan hiç bir canlı ölmüyor olabilir. Sadece sahip olduğumuz fiziksel beden ölüyor. Beden ölüme teslim oluyor insan asla ölmüyor. Tekrar diriltilme ise tekrar verilen canın bedene giydirilmesi olabilir.
Sormazlar mı ölümde bir şey ifade etmiyor ise insanı insan yapan onun bu kadar mükemmel bir varlık olmasına sebep veren güç nedir?
Haber Veriyoruz