Meğer son yirmi yılımızı başkalarına çalışmışız…

Korkunun tepeden tırnağa ruhumuzu dahi bile sarması inanılır gibi değildir.

Bunu anlamak tabi geç oldu ve güç oldu. Çünkü insana insan gibi bakarsanız bazı durumları görmeniz mümkün değil. Her insanın insan gibi göründüğüne bakmayın içlerinde bir canavar kan emici vampir olabilir ki kesinlik bu mevcut.

Reklamlarla, dizilerle, yediklerimiz ve içtiklerimizle tamamen farklı bir insana dönüştürülmüşüz. Ve en son iletişim de kontrol altına alınınca artık yapacak bir şey kalmamış.

Bunları algılamak ise artık Allah’ın takdiri demek gerek çünkü bir çok insan algılayamıyor. Açıklıyorsunuz, anlatıyorsunuz maalesef kafa başka saplantılar içerisinde. İnsanlar öyle bir fantazi yapmış ki sanki zombileşmişlerde insan gibi görünüyorlar. Bir takım durumları anlamak için düşünmeniz ve diplere inmeniz gerek. Yoksa mümkün değil anlayamaz, kavrayamaz ve algılayamazsınız.

Tombik

Araştırmalarım gösteriyor ki benim son yirmi yılım kontrol altında geçmiş. Tabi sessizce ve derinden. Bunu yapanların hangi öngörüye sahip olarak yaptıklarını henüz bilemiyorum ama oda ortaya çıkacaktır.

Bireyin kontrol altına alınması bireylerin kontrol altına alınması demektir. Bu çok önemli bir cümle aslında, yaşamın tamamını ifade eden toplumsal problemlerin başlangıcı ancak bunu anlayamıyoruz ve göremiyoruz.

İnanç açısından baktığımız da ise sahip olduğumuz inancı kavrayamadığımız ve sahip çıkamadığımız görünmekte.

Benzer Haber
1 25

Adaletsizlik olduğunda her bireyin elinin kalkması gerekirken hiç bir bireyin elinin kalkmaması kontrol mekanizmasının kolayca yayılmasının en büyük göstergesidir.

Korkunun tepeden tırnağa ruhumuzu dahi bile sarması inanılır gibi değildir. Buda şunu göstermekte ki içimize ekilen korku tohumları var bunlar bir şekilde beynimize yerleştirilmiş ve sürekli aktif halde.

Korku ile meydana gelen bir inanç yapısı olabilir mi? Allah’a teslimiyet yaratıcıya teslimiyet sizi neden korkutabilir ki…sizi yaratan o değil mi? Sizi korkasınız diye mi yarattı yoksa itaat edesiniz diye mi?

Sizin korkularınızın başlangıcı suçluluğunuz, suçluluğunuzun kaynağı ise elinizin her hangi bir adaletsizlik karşısında kalkmaması.

Bireyin başına gelen her olay, her adaletsizlik, her hukuksuzluk, her türlü yaşam şekli toplumunun başına gelecektir. Birlik ve beraberliğin anlam ifadesini ortaya çıkaran bireyin sahip olduğu yaşam şeklini belirleyen bu durumdur.

Bunu anlamamak, egoistlik, bencillik, vurdum duymazlık, v.s….siz nasıl tanımlarsanız. Onun için benim başıma gelenler toplumun başına gelmiştir. Henüz bu hissedilmemiş olabilir. Ama emin olun hissedecek ve içinde bulunacaksınız.

MAG

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More

Enable Notifications OK No thanks