Gerçeğe veya gerçeklere ne kadar yakınsınız…
Bu saatten sonra ‘Düzen’ (veya ‘Yeni Dünya Düzen‘i ne zaman kurulacak, yeni dünya düzenine girdiki vs.) ne zaman kuruldu, nasıl kuruldu, kimler yönetiyor, nasıl bir hayat formu oluşturdular falan filan diye konuşmak ve yazmak anlamsız, ister siz bu durumları bilin ister bilmeyin.
İnternette gezinen ‘Üstün Akıl‘ dünyayı yönetiyor diye bir durum kesinlikle söz konusu değildir. Bir kere bunu kabul edin. Bu kelimelerin kullanılmasının tek amacı bilinçaltınıza sahip olduğunuz hayatın zorunlu olduğunu kabul ettirmek için yapılmıştır.
Yarından itibaren yapılacak tek şey vardır akılcı olmak.
‘Üstün Akıl‘ aslında şeytanilerdir. Neden şeytanilerdir. Bunu size açıklamaya çalışacağım. Ayrıca şunu söylemeliyim ki şeytana tapmak da artık bir din olarak kabul edilmiştir.
Bir kere dünyanın çoğunluğu Müslüman değil ve İslam’a inanmıyor veya bilmiyor. Eğer bizim dinimiz İnsanlığa davet eden bir din ise ve gerçeğin ta kendisi ise Müslüman olmayanlar nasıl olabilir.?
Şimdi İslam’ı seçmek Müslüman olmak demek; doğruluk, dürüstlük ve samimiyet gerektirir. Ayrıca kesinlikle küfür edilemez, yalan söylenemez, sevgi vardır, saygı vardır, hoşgörü vardır, merhamet vardır, iyi olmak vardır insan olmak vardır. Eğer bu şekilde kabul ediyor iseniz dünyanın çoğunluğu bunları kapsamadığına göre, insanları yönlendirmek, onlara küfrü öğretmek, onlara yalanı söylettirmek kolaydır. Bunun delili ve göstergeside maddedir. İnsana maddeyi sunar ve hayatın güzelliklerini gösterir iseniz yalan söyleyebilir, küfür edebilir, ihanet edebilir, cinayet işleyebilir, insanları kandırabilir, insanları dolandırabilir hatta sahip olduğu dini bile değiştirebilir bir fiil insanın yapmaması ve şeytanın bize yaptırmak istediklerini yapabilir. Buraya kadar anlaştık mı?
Eğer insanlığı bunlara teşvik var ise dünyayı üstün akıl değil şeytaniler yönetiyor diyebilir miyiz? Peki bunu nasıl yapıyorlar…İşte gerçek burada.
Şunu söylemeliyim ki buna başlamak için en başta yani kökünde Müslümanlar arasından inançları zayıf olanları bulup hatta annesi babası olmayan, isyankar, hayatta başarılı olamayacak maddeyi seven, inancından şüphe duyan, zengin olmak isteyen, kariyer sahibi olmak isteyen, insanlara hükmetmek isteyen vs. insanları buldular ve seçtiler sonrası mı? Sonrası bunları bizlere üstün birey olarak tanıttılar. Ve bu insanları takip eden yeni nesiller oluşturmaya başladılar.
İşte bize oluşturulan hayat formu buydu. Sonra baktılar böyle olmayacak seçilenlere seçme hakkı tanıdılar. Baktılar yine olmuyor sistem çok yavaş yürüyor bunu hızlandırmamız gerek dediler ve yiyeceklerimiz ile içeceklerimizle oynadılar. Sonrası mı daha vahim…Cep telefonu denen bir alet elimize vererek zamanımızı, hayatımızı, düşüncelerimizi, fikirlerimizi, projelerimizi kısacası kültürümüz ile birlikte hayatımızı çaldılar. Öye reklamlar yaptılar ki, bize hayatın kesinlikle bu şekilde olduğunu kabul ettirdiler.
Hiç bir zaman abdest alırken, namaz kılarken, secdeye varırken, anlımızı yere koyarken hayatın nasıl bir forma sahip olduğunu düşünmedik. Bunun sebebi ise sürekli günah işlememizdi. Bundan dolayı namaz kılıp Allah’a dua ediyorduk. Hatta bazı gerizekalılar bunu günah çıkarma olarak bile tanımlamışlardı.
- Kuran’ı Kerimi milyonlarca kez hatim ettik. Okuduk, okuduk, okuduk sadece okuduk. Onun ne demek istediğini yorumlayamadık. Onun ne anlatmak istediğini anlamadık yada anlamak istemedik.
Halbuki sizin gavur diye nitelindirdiğiniz, sizin ecnebi diye nitelendirdiğiniz, sizin başka din diye nitelendirdiğiniz insanlar Kuran’ı Kerimi okudu ve düşünmeye başladılar.
Onlar şurada hata yaptılar ve kaybettiler, İslam’ı anlamak ve Müslaman olup Kuran’ı Kerimi anlamak yerine zayıf olan inançları ile okuduklarını şeytani yorumladılar.
Aslında şeytani de değil herşeyi çözdükleri için kendilerini haşa tanrı yerine koymak istediler. Bunun tek bir sebebi vardı, inancı çözmüşlerdi ve insanlara hükmediyorlardı…Şuan olduğu gibi… Bazıları bu durumu yarım yamalak anlayarak kıyamete yordular. ‘Aha dediler kıyamet geliyor…’ Halbuki daha kıyametin ne olduğunu bilmiyorlardı.
Bana göre insanlık teslimiyetinde çok büyük bir adım ile karşı karşıya kaldı. Bugünlerde yapacağı hamle insanlığın geleceğini tayin edecek. Peki bu hamleyi kimler ve neye güvenip yada neye inanarak yapacaklar…Nasıl bir iletişim gerekli olacak? 5G (Five Generation) dedikleri manyetik dalgalar ile insan bedeni bir uyum mu sağlayacak yoksa sağlattıracaklar mı? Bekleyip hep beraber kıyamet mi kopacak yeni bir dünya düzeni mi gelecek göreceğiz…
MAG