0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
İnsan, Human, Menschlich, Humain, بشر, 人类, menneskelig, 人間.
Hiçbir Canlı Sebepsiz Yaratılmadı.

Hiçbir Canlı Sebepsiz Yaratılmadı, İnsan ve Varlığın Varoluş Serüveni.
Hiçbir canlı tesadüfen var olmadı. Her birinin bir varoluş amacı ve bir de yok oluş sebebi vardır.
İnsan ise, bu canlıların en üstünü olarak yaratıldı. Ancak bu üstünlük, ona hemen verilmedi. İnsan, bu üstünlüğü hak etmeli, onu bulmalı ve keşfetmeliydi. Çünkü insan, yalnızca kendisine sunulanları görmek ve anlamak için değil, aynı zamanda iradesi ve aklıyla evrenin sırlarını çözmek için yaratıldı.
Evrenin son durağında ortaya çıkan bu canlı, bilinmeyenleri keşfedecek, kendi bedenini ve ruhunu anlayacak, inandığı yolda ilerleyecek bir potansiyele sahipti. Zamanla aklını kullanacak, zekâsını gözleri ve duygularıyla birleştirerek medeniyetler kuracaktı. Bulduklarını tanımlayacak, tanımladıklarından daha fazlasını öğrenecek ve bilginin sınırlarını zorlayacaktı.
İnsan, medeniyetin hem başlangıcı hem de sonu olacaktı. Hayatı başlatan ve bitiren, zamanı geldiğinde her şeye hükmedecek olan bir varlık. Yaratanını tanımlayacak, ona isimler verecek, kendi varlığının anlamını çözmeye çalışacaktı. Ancak bu keşif süreci, zamanla yarışırcasına ilerlerken, insan bir yandan da geç kalmışlık duygusuyla yüzleşecekti.
Kabuğunu Kıran İnsan: Arzular ve Günahlar
Benzer Haber
İnsan, kabuğunu kırıp çoğalmaya başladığında, arzuları da onunla birlikte büyüdü. Çoğaldıkça daha fazlasını istedi, arzuladıkça hırslandı ve nefsiyle bir savaşa girdi. İşte o gün, insanın ilk günahı işlendi. O gün, dünyaya gönderildi ve kirlenmeye başladı.
İlk günah, ardından birçok günahı getirdi. Kötülükler, kirlilikler üst üste birikti. İnsan, insanlığını yavaş yavaş kaybederken, cehaletin karanlık dönemine girdi. Cehaletle birlikte kötülükler çoğaldı, şeytana uyanlar arttı. Yaratıcı unutuldu, hatta unutulmakla kalmadı, yerine uydurulmuş yaratıcılar konuldu ve onlara tapınılmaya başlandı.
İnsanoğlu Nereye Gidiyor?
Bu süreçte insanoğlu nereye gidiyordu? Cennetin yolunu mu kaybetmişti, yoksa cehenneme giden yolu mu keşfetmişti? Her keşif, insana bir yandan fayda sağlarken, diğer yandan zarar veriyordu. Bilgi arttıkça, insanın sorumluluğu da büyüyor, ancak bu sorumluluk, çoğu zaman göz ardı ediliyordu.
Yaratıcı, insanın bu halini gördüğünde, belki de şöyle düşündü: “Dur demeliydim.” Ancak insan, özgür iradesiyle sınanmaya devam edecekti. Çünkü insan, yalnızca bir varlık değil, aynı zamanda yaratılmışlığın bir sınavıydı. Kendi içindeki iyiliği ve kötülüğü keşfederken, aynı zamanda yaratılışın anlamını da çözmeye çalışacaktı.
Haber Veriyoruz