Hislerinizi kaybederseniz algılamalarınızı da kaybedersiniz.

Hislerinizi kaybederseniz algılamalarınız yönetilmeye başlanır.

Sahip olduğumuz fiziksel duyuları çok iyi şekilde kullananlar hislerimizi yok etmek için ellerinden geleni yapacaklar. Daha sonra ki hedefleri ses dalgaları ile algı yönetimini oluşturmaktır.

Zaten size sunmuş oldukları görsel hayat ile zihninize girdiler ve bir hayal dünyası oluşturdular. Tek yapmaları gereken sizi fiziksellikten kurtarıp hayal dünyanız için uykuya dalmananızı teklif etmek.

• Bunda da başarılı olacaklar çünkü çaresiz bırakılan insan yaratıcıdan sürekli yardım ve mucize beklemesi onların çabuk teslim olmasına neden olacaktır ki inanç açısından insanlık zaten zayıflamaktadır.

Beyninize güvenmeyin. Çünkü ne kadar gelişti ise o kadarlık bir hayat sunar. Ne kadar verirseniz o kadar alır ve o kadar üretir. Ama kalp böylemidir dersiniz…Kalp hislerin doğum noktasıdır adeta yoktan var olan size yaşama enerjisini veren ve yol gösterendir.

• Bunu anlamak ve kavramak onu dinlemek ile meydana gelir. Bununla ilgili uydurulmuş bir sürü dünyevi bilgi vardır. Asla gerçek de öyle değildir.

His kalpte doğan bir noktadır. Çok büyük bir enerjiye sahiptir. Sürekli enerji üreterek büyürde büyür…Sonra sizi sonsuz bir boşluğa atar. Ve orada kendinizi bulursunuz.

Kendinizi bulamadğınız sürece hiç bir var oluşu algılayamazsınız. Var oluş bir algılamadır. Hislerden meydana gelen ve sizi oluşturan enerji ile varlık haline getiren…

• Siz düşünmeye bilirsiniz ancak bunu düşünenler var ve bu güç ile insanlığı yönetmek var oluşta hak sahibi olmak isteyenler… Onun içindir ki hislerinizi asla kaybetmeyin onları sahip olduğunuz inanç ile besleyin çünkü onlar kalbinizi ifade eder. Kalbinizi ifade edemez iseniz algılayamaz ve yönetilmeye başlarsınız. Ve sizi yönetenlerinde ne olduğunu ve nasıl yönettiğini anlayamazsınız.

MAG