Şüpheci ol, araştır, yargıla, doğruyu bul ve söyle…
Güven kaybedildi ise her olgu, her kavram, her duruş ve her söylem kaybetmiştir.
Peki güvenin temelinde yatan nedir? Nedir bu kelimenin anlamı ve ifadesi, açılımı ve toplumu yönlendirerek hayat koşullarını sağlaması. Düşünün ki bir kelime ile şahlanan ekonomi veya yıkılan bir ekonomi yada yok olan bir toplum.
Tek bir kelime…
Neden huzurun adına, yükselişin veya olumsuzluk eki getirilerek ekonomik ortamın kötüye gitmesi bir kelimeye yüklenmiştir.
Bugün bir Devlet Başkanı çıksa dese ki ‘Bana güvenin hayatınız güzelleşecek…‘ bir takım insanlar inanmakta ve ekonomik ortam şekillenmeye başlamakta…yada tam tersi yalancı olduğu düşünülerek ekonomi yapı kötüye gitmekte.
Bakınız, aslında kelimelerin hiç bir anlam ifadesi yok onlar zaten bizler tarafından uyum sağlamak, iletişim kurmak için uydurulmuş.
- Kelimeler olmadan iletişim olabilir mi? Tabi ki belki de daha iyi bir iletişim. O zaman neden bu kelimeler hayatımızın bir parçası ve hayatımıza yöne veriyor???
Kelimeler, cümleler asla hayatımıza yön vermiyor hele ki konuşurken hiç bir anlam ifadesi yok. Bunun kanıtı şuan sahip olduğumuz hayat ve dünyanın durumudur. 9 milyar insanın ne kadarı mutlu ve iyi bir iletişim halinde dersiniz…
Var olmak ve şekillenmek daha sonra ise tablolardan tek tek kaybolmak hazırlanmış olan formül gereğidir. Yaradılış formülü bizi farklı olasılıklar ile yaşatmak da ve tekrar bir düzene sokmaktadır.
- Söz konusu olan sadece enerjidir. Enerjinin varlığı ile meydana gelen oluşumlar ve bu oluşumların entegrasyonu için kurulan iletişim. Ve icat edilen harfler onlardan meydana gelen kelimeler ve kaynağımız cümleler. Sizce bu kaynak gerçek bir kaynak mı? Eğer bir enerji söz konusu ise farklı bir iletişim yolu olmalı değil mi? Yaratan bize bir enerji verdi ise ve biz bu enerji ile harfleri, kelimeleri ve nihayetinde cümleleri oluşturuyor isek bu tek olmamalı. Yani bakışlar, hareketler, mimikler hatta göremediğimiz ve dokunamadığımız manyetik ve bio enerjiler ile iletişim…İşte geleceğin iletişim kaynakları… Belki de gerçek iletişim kaynakları bunlardır. Henüz bunlara ulaşacak seviyeye gelmemiş olabiliriz. Ama gördüğünüz gibi dünya ve insanlık kötüye gidiyor ve güven sağlanamıyor yıkılıyor ise cümlelerin yeterli bir iletişim kaynağı olmadığı ortaya çıkmaktadır. Bunun aksini iddia ediyor iseniz, ‘Bana güvenin…’ dediğimde güvenmeniz, ‘Onlar yalancı…’ dediğimde ise onlara inanmamanız gerekmektedir. Bundan dolayıdır ki şüpheci olacaksınız, araştıracaksınız, yargılayacaksınız ve doğruları bularak söylemek zorunda olacaksınız eğer gerçek bir inanan iseniz.
MAG (Bu yazıyı da çalıp kendine yontup sahiplenebilirsin)