Yoksulluk Artıyor Ama Kimse Konuşmuyor

GERÇEKLER PERDE ARKASINDA: Yoksulluk Artıyor Ama Kimse Konuşmuyor

“Herkeste araba var, cep telefonu var, AVM’ler dolu” söylemleri gerçeği gizlemeye yetmiyor…

Türkiye’de son yıllarda ekonomik daralma, yüksek enflasyon ve alım gücünün dramatik şekilde düşmesi milyonlarca insanı görünmez bir yoksulluğa sürükledi. Ancak bu tabloyu inkâr eden bir kesim hâlâ aynı cümleyi tekrarlıyor:
“Yoksulluk yok ki! Herkesin arabası var, herkesin telefonu var, AVM’ler tıklım tıklım!”

Peki hakikat ne diyor?

🟥 ARABA SAHİPLİĞİ ZENGİNLİK DEĞİL: YÜZDE 50’DEN FAZLASI KREDİLİ

Türkiye’de trafiğe kayıtlı araçların yarısından fazlası bankalara rehinli durumda. İnsanların büyük kısmı aracı mecburiyetten, işine gelip gitmek için ya da toplu taşımanın yetersizliğinden dolayı krediyle almak zorunda kalıyor.

Arabanın olması artık zenginlik değil;
borç yükünün, mecburiyetin ve ekonomik baskının bir sembolü.

🟥 CEP TELEFONU ARTIK LÜKS DEĞİL: YAŞAMIN MECBURİ ALETI

“Cep telefonu var, demek ki herkes iyi durumda” söylemi büyük bir yanılsama yaratıyor.

Bugün bir insanın:

e-Devlet işlemleri,
banka hesaplarına erişim,
çalışma hayatı,
okul, eğitim,
sağlık randevuları,
sosyal iletişim,
gibi yüzlerce ihtiyacı akıllı telefon üzerinden yürütülüyor.

İnsanların “iyi bir telefon kullanması” bir tercih değil, zorunluluk. Üstelik telefonların büyük bölümü kredi, taksit veya eski telefona ek fark ödenerek alınıyor. Bu da zenginlik değil: modern çağa ayak uydurmanın ekonomik cezası.

🟥 AVM’LER NEDEN DOLU? ÇÜNKÜ GİRMEMEK AYRI, ALIŞVERİŞ YAPMAK AYRI BİR GERÇEK

AVM’lerin kalabalık görünmesi, ekonominin iyi olduğu anlamına gelmiyor.

Gerçek tablo şu:
AVM’lere giren insanların yaklaşık %90’ı alışveriş yapmadan çıkıyor, Birçoğu sadece klimalı ortamda vakit geçirmek, Yemek yiyip gezmek, Veya pahalı ürünlere bakıp iç çektikten sonra çıkmak için orada. AVM’ler insanların zengin olduğu için değil, evde dört duvara sıkıştığı ve başka sosyal alan bulamadığı için dolu.

Bu yüzden “AVM’ler dolu → ekonomi iyi” söylemi tamamen yanıltıcı.

🟥 GERÇEKLER NE DİYOR?

Bugün Türkiye’de:

Gıda fiyatları son yılların en yüksek seviyesinde,
Asgari ücret açlık sınırının altında,
Kira giderleri milyonlarca aileyi tüketiyor,
Çalıştığı halde geçinemeyen geniş bir kesim var,
Orta sınıf tarihinin en hızlı erime dönemini yaşıyor.

Bütün bunlar apaçık ortadayken hâlâ “Yoksulluk yok” demek artık toplumsal körlük haline geldi.

🟥 TOPLUMUN GERÇEĞİ: YOKSULLUK ARTARKEN SUSKUNLUK DA ARTIYOR

İnsanlar artık iki şeyden korkar hale geldi:

Gerçeği söylemekten, Geçinemediğini itiraf etmekten. Çünkü yoksulluk sanki bireysel bir başarısızlıkmış gibi görülüyor. Oysa bu, tamamen sistemsel bir ekonomik çöküşün sonucu.

🟥 SON SÖZ: GÖRÜNENLE GÖSTERİLEN ARASINDA KOCAMAN BİR UÇURUM VAR

Arabalar krediyle, telefonlar mecburiyetten, AVM kalabalığı çaresizlikten… Gerçek tablo ise çok daha sert:

Yoksulluk büyüyor.

Gelir farkı açılıyor. Toplum sessizce tükeniyor.

Ve en acı nokta şu: Kimse konuşmuyor.

Haber Veriyoruz