Yakında Obezite’den kurtulabilirsin. Yağ Dokusundaki Gen İfadeleri.

Bilim İnsanları Obezite Tedavisinde Devrim Yaratabilecek Anahtar Genleri Keşfetti.

UD araştırmacıları, yağ dokusundaki gen ifadesi farklılıklarının hedefli obezite tedavisinin anahtarı olabileceğini keşfetti.

CDC’ye göre, Amerikalıların %40’a kadar olan kısmı obezite sorunu yaşıyor, bu da yüksek tansiyon, diyabet, inme, kalp hastalığı ve bazı kanser türleri riskini artırıyor. Delaware Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, bu sorunu genetik düzeyde inceleyerek ele alıyor.

UD Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde kinesiyoloji ve uygulamalı fizyoloji alanında yardımcı doçent olan Ibra Fancher, araştırmaya öncülük ediyor. Ekibi, yağ dokusu olarak bilinen adipoz dokuda dikkat çekici gen ifadesi farklılıkları tespit etti. Bir zamanlar yalnızca fazla enerjinin depolandığı bir yer olarak düşünülen adipoz doku, artık önemli bir endokrin organ olarak kabul ediliyor. Bu dokudaki işlev bozukluğu, önemli kardiyovasküler ve metabolik hastalıklarla güçlü bir şekilde ilişkilendiriliyor.

Physiological Genomics dergisinde yayımlanan çalışmada, Fancher ve meslektaşları, bir hayvan modeli kullanarak diyetin adipoz dokudaki gen ifadesini nasıl etkilediğini inceledi. Bir grup, tipik bir yüksek yağlı ve yüksek kalorili Batı diyeti tüketirken, diğer grup bir yıldan fazla süre standart bir diyetle beslendi.

Fancher, “Yağ dokusunda belirgin değişiklikler görmeyi bekliyorduk ve gerçekten de yüksek yağlı diyet grubundaki adipoz depoları çok farklıydı, kötü beslenme ve obeziteyle ilişkili önemli değişiklikler gösteriyordu” dedi.

Temel Bulgular

Delaware Üniversitesi’nin Biyomedikal Araştırma Mükemmeliyet Merkezi (COBRE) tarafından Kardiyovasküler Sağlık alanında Ulusal Sağlık Enstitüleri’nden alınan federal bir hibe ile desteklenen çalışmada, daha az tehlikeli bir yağ türü olan subkutanöz adipoz dokuda (SAT) 300’den fazla genin farklı şekilde ifade edildiği bulundu. Buna karşılık, visseral adipoz dokuda (VAT) neredeyse 700 genin farklı şekilde ifade edildiği tespit edildi. Visseral yağ, yani hayati organların etrafındaki yağ, kişinin ciddi sağlık sorunları yaşama riskini artırıyor.

Yenilikçi Bir Yaklaşım

Fancher, Delaware Biyoteknoloji Enstitüsü’ndeki Dizileme ve Genotipleme Merkezi’nin direktörü Bruce Kingham ve Delaware Üniversitesi Biyoinformatik ve Hesaplamalı Biyoloji Merkezi ile Delaware INBRE’nin Biyoinformatik Veri Bilimi Çekirdek Direktörü ve Mühendislik Fakültesi Bilgisayar ve Bilgi Bilimleri Bölümü’nde araştırma profesörü olan Shawn Polson ile birlikte çalıştı.

Soldan sağa: Shawn Polson, Delaware Üniversitesi Biyoinformatik ve Hesaplamalı Biyoloji Merkezi ve Delaware INBRE Biyoinformatik Veri Bilimi Çekirdek Direktörü ve Mühendislik Fakültesi Bilgisayar ve Bilgi Bilimleri Bölümü’nde araştırma profesörü; Ibra Fancher, kinesiyoloji ve uygulamalı fizyoloji alanında yardımcı doçent; ve Delaware Biyoteknoloji Enstitüsü’ndeki Dizileme ve Genotipleme Merkezi’nde araştırma görevlisi Mark Shaw, bu araştırmada iş birliği yaptı.

Moleküler biyoloji ve genetik alanında doktora öğrencisi olan Malak Alradi, genleri biyolojik anlamlarını daha iyi anlamak için yollara ayırmada kilit bir rol oynadı.

Sonraki Adımlar

Fancher, şimdi insan adipoz dokusundaki gen ifadesini incelemeyi planlıyor. ChristianaCare’de bariatrik cerrahi direktörü Dr. Caitlin Halbert ile iş birliği yaparak, önceki bulguların insan örneklerinde de geçerli olup olmadığını belirlemeyi hedefliyor.

Kaynak. SciTechDaily
Haber Veriyoruz