Maddeye tapma ile taşa tapma aynıdır.

Siz hangi kafa ile yaşıyorsunuz? Kim veya kimler sizi bu zihniyetin içerisine gömdü, bir düşünmeniz gerek.

Çağlar öncesinden bahsediyorsunuz, peygamberlerden bahsediyorsunuz. Allah’ın kitaplarından bahsediyorsunuz, meleklerden bahsediyorsunuz ama bunların hepsinin neden sizin için bilinmesi gerektiğini anlamamışsınız.

Yazık…

Üstüne üstlük helakten de bahsediyorsunuz, insanlığın sonunun geleceğinden bahsediyorsunuz, cennetten ve cehennemden bahsediyorsunuz. Ancak bunların varoluş amacını anlamamışsınız. Ya da zihniniz kararmış veya biri size kamera şakası yapıyor. Onun için lütfen gülümseyin.

Aslında başka bir fikrim daha var. Büyük ihtimalle beyninize müdahale ediliyor. Bu gerçek olsa dahi, peki kalbinize ne oldu? Hisleriniz, algılarınız, öngörüleriniz…

Koca bir boş kutusunuz. Dışarıdan bakıldığında büyük bir küp gibi ama dokunduğunuzda içinde sadece hava olan.

Bence siz ne dinden bahsedin ne de inançtan, çünkü bunları kavramadan konuşmak ne kadar gerçek sayılabilir? Bir düşünün. Zaten şu düşünme olayını becerebilseniz epey bir yol alacaksınız.

Anladım, siz herhalde maddeyi uyuşturucu olarak kabul ediyorsunuz. Bu da bir yaklaşım tabi ki…

Madde, sahip olduğun fizik kuralları ile oluşturulmuş sadece yaşamamız için gerekli olan araçlardır. Örneğin ev, araba, para, toprak vs.

Bunlara taparsanız taşa tapmış gibi olursunuz. Çünkü taş, topraktan şekillendiriliyor ve onu meydana getiren de yine insan.

Kısacası, zengine tapar, parayı hüküm sahibi yaparsanız helak zamanının yaklaştığını anlamanız gerek.

Çünkü inanılan her Allah’ın kitabı, her peygamber insanlık insanlıktan çıktığı için yazılmış ve seçilmiştir. Her var oluşun sahibinin yaratıcı olduğunu unuttunuz mu?

Bir de şu saplantı yok mu?

Dünyanın, hayatın içine, varoluşun içine bir kişi ederken başka bir kişinin bunu düzeltemeyeceğine inanmaman çok üzücü bir durum.

Bunları aş artık. Git kafanı bir yere vur, hafızan yerine gelsin.

Haber Veriyoruz