Varoluşumuzun kaynağı ve sonucu nedir?

Hayatımızda ki keskin çizgiler.

Çizgileri aşmak…

Hangi kurala uyarsanız uyun hangi yolu takip ederseniz edin, hayata bakış açınız eğer bir saplantı içerisinde ise asla gerçeği görme şansınız olmayacak ve algılama yetilerinizi kazanamayacaksınız.

Bir yazıyı okurken o yazının içinde neler olması gerek diye düşünmektense okuyan kişinin hayat felsefesine hitap etmek cümlelerin anlam ifadesini ortaya çıkarır okuyucuya değer verir.

  • Paragraflarda her hangi giriş, gelişme ve sonuç olmadan kelimeleri kullanarak cümleleri oluşturup akılcılık vermektense anlamcılık vermek eğitmek yerine eğitimi göstermek felsefesi olabilir.

Bunu anlamanın yolu okurken düşünmek, düşünürken keşfetmek, keşfederken de onu geri iade etmektir.

Bugün anlatımcıları dinlediğinizde sürekli bir geçmişten bahsetme ve bize tekrar o geçmişi yaşatma öngörüsü içindedirler. Halbuki onlar geçmişte yoktular sadece size ‘içine düştükleri geçmişi’ kendileri yaşamış gibi anlatmaktadırlar.

Gelecekten bahsedenler ise bunun tam aksi hayallerindeki geleceği bize vermek hatta bu geleceği zihnimizde oluşturmak ve sizi bir bağlamda kendilerine bağlamak istemektedirler.

Sizce varlığın temel ideolojisinde oku’manın gerçekten vermek istediği bilgi midir? ilim midir? yoksa bir hiçlikten meydana gelmiş ancak o hiçliği anladığında seni hiçlikten çıkarıp değer katan bir enerjimidir.

Sonsuz bir evrende tahmin edemediğiniz kadar bir oluşumun varlığı böyle bir teoriyi ortaya çıkarmıyor mu?

Varoluşumuz çizgileri aşmaktan mı geçiyor yoksa yeni çizgiler oluşturup varlığa ulaşmaktan mı…

Düşünen İnsan

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More

Enable Notifications OK No thanks