Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

Recep Tayyip Erdoğan: Türkiye’yi İyi mi Yönetti?

Gerçekçi ve Tarafsız Bir Değerlendirme

14.992

✍️ Hazırlayan: Mehmet Arkın Gürbüz – Hakikat Platformu

Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi tarihinde en uzun süre görev yapan liderlerinden biri olan Recep Tayyip Erdoğan, 2002 yılından bu yana ülke yönetiminde etkin rol oynamaktadır. Kimi ona “kurtarıcı” der, kimi ise “otoriterleşmenin sembolü” olarak görür. Peki gerçek ne? Bu soruya sloganlarla değil, somut verilerle, toplumsal ve ahlaki ilkelerle yaklaşmak gerekir.

🧱 1. Erdoğan Döneminin Temel Başlıkları

✅ Pozitif Değerlendirmeler

Uzun Süreli İstikrar: Türkiye’de darbelerle, koalisyonlarla ve ekonomik krizlerle örülü geçmişin ardından, AK Parti’nin iktidarıyla belli bir süre “istikrar” sağlandığı düşünülmektedir.

Büyük Projeler: Marmaray, Avrasya Tüneli, şehir hastaneleri, hızlı tren hatları ve İstanbul Havalimanı gibi altyapı projeleriyle Türkiye’nin çehresi değişti.

Mazlumlara Sahip Çıkma Söylemi: Filistin, Arakan, Somali gibi konularda aktif söylemler ve bazı yardımlar, Erdoğan’a “ümmet lideri” misyonu kazandırdı.

Vesayetle Mücadele: Askeri vesayet ve bürokratik elitlerin siyaseti şekillendirdiği yapıya karşı mücadele ettiği savunuluyor.

❌ Negatif Değerlendirmeler

Yargı ve Medya Üzerindeki Baskı: Özellikle 2010 sonrası süreçte bağımsız medya ve yargı neredeyse tamamen iktidarın kontrolüne girdi.

Kutuplaştırıcı Dil: “Onlar – biz”, “yerli – gayri milli”, “inananlar – dinsizler” gibi söylemler toplumu derin fay hatlarına itti.

Ekonomik Kriz ve Yönetim Hataları: Enflasyonun çift hanelere çıkması, kurun sürekli artması, Merkez Bankası’nın bağımsızlığını kaybetmesi gibi sorunlar doğrudan politik tercihlerle ilişkilendiriliyor.

Tek Adam Rejimi Eleştirisi: 2017’deki Anayasa değişikliği sonrası Türkiye parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçti. Bu sistemle denge-denetleme zayıfladı, kararlar tek merkezde toplanmaya başladı.

🧠 2. Halk Ne Düşünüyor?

Erdoğan, hâlâ ciddi bir taban desteğine sahip. Bu destek hem geçmiş başarılarına, hem de dini-milli duygulara dayalı sadakat ilişkisine bağlı. Ancak aynı zamanda muhalefet eden geniş bir kitle de mevcut. Bu kesim, Erdoğan’ın Türkiye’yi demokrasi ve ekonomi açısından geriye götürdüğünü düşünüyor.

Anketlerde dikkat çeken şey şu: Halk, ekonomiden memnun değil ama Erdoğan’a sadık bir kesim hâlâ kararlı. Bu, klasik politik değerlendirmelerle açıklanamayacak bir “sadakat-siyaset” ilişkisinin varlığını gösteriyor.

🔎 3. Asıl Soru: “İyi Yönetmek” Ne Demektir?

Bir ülkeyi iyi yönetmek yalnızca yol yapmakla, bina dikmekle olmaz. Bir liderin iyi yönetip yönetmediğini anlamak için şu sorulara yanıt aramak gerekir:

Adalet sistemi tarafsız mı?

Eğitimde dünya ile rekabet edebiliyor muyuz?

İnsanlar özgürce konuşabiliyor mu?

Yoksullukla değil, refahla mı yönetiliyoruz?

Liyakat var mı, yoksa sadakat mi öne çıkıyor?

Basın özgür mü?

Gençler bu ülkede yaşamak istiyor mu?

Eğer bu sorulara verilen yanıtlar olumsuzsa, yönetimin iyi olduğu söylenemez. Erdoğan döneminde bu alanların birçoğunda ciddi gerilemeler olduğu çeşitli bağımsız kuruluşlarca raporlanmıştır.

⚖️ 4. Hakikat Nedir?

Hakikat, kimin dediğiyle değil, ne söylendiğiyle ölçülür. Erdoğan hakkında düşünen herkesin şunu unutmaması gerekir:

> “Kişilere değil, ilkelere sadık olmak gerekir.”

Adil, şeffaf, özgürlükçü ve liyakatli bir sistem; kim yönetirse yönetsin, toplum için daha faydalıdır.

📌 Sonuç: İyi mi Yönetiyor? Kime Göre?

Erdoğan’ın ülkeyi iyi yönetip yönetmediği sorusunun yanıtı; ideolojik bağlılıklara göre değil, yaşam kalitesi, haklar ve özgürlükler gibi evrensel kriterlere göre verilmelidir. Onu sevenler için yaptığı her şey değerli olabilir. Ancak tarihsel gerçeklik şunu göstermiştir:
Liderler geçicidir, halk kalıcıdır. Ve halk, hak ettiği yönetimi ya yaratır, ya da razı olur.

Haber Veriyoruz

Enable Notifications OK No thanks