Bu toplumun bir parçası mısınız?

O zaman gösterin kendinizi.

Başınıza gelmediği sürece uyanamayacaksınız.

– Ne kadar hüzün ve acı verici bir durum değil mi?. Ancak sizin eşiniz şiddete uğradığında, çocuğunuz kaçırıldığında veya başınıza başka bir iş geldiğinde olayları anlayabiliyorsunuz. Bunun dışında aman size ne toplumda neler oluyor neler bitiyor…
– Görünüşde toplumun bir parçasısınız hatta kendinizin bir birey olduğunu iddaa edersiniz. Yeri ve zamanı gelince her türlü fantazi ile açıklama yapar, dibine kadar hayatı savunursunuz.
Tombik
– Adaletsizliklere ve hukuksuzluklara gelince başınızı öne eğer ya ‘Sistem…‘ böyle dersiniz ya da kuyruğunuzu sıkıştırıp oradan savuşursunuz. Hani toplumun bireyi idiniz, hani toplumun bir parçası idiniz. Neden parçanızı yerine koymuyorsunuz…

Sürekli bir fedekarlık beklersiniz, hiç fedekarlık yaptınız mı diye sorsam iki saat düşünürsünüz bir tane bulmak için.

– Tamam ben zaten toplumun bir bireyi olmanızı geçtim bunu başaramayacaksınız, bari insan olmayı deneyin,  insanlığı savunun ki gelecek de sizi hatırlasın. Tabi ki siz bir insansınız ama insanlığın vasıflarını sayınız desem belki bir tane söylemeyeceksiniz.
– Kendini yargılamayan insan insan olamaz. Önce varlığını yargılamadan kendini yargıla. Kendini yargıla ki karşındaki insanı anlayabilesin. Onu anlayamadığın sürece kendini yargılamış sayılmazsın. Eğer ‘Sistem‘ böyle ‘Düzen‘ var diyerek savaşmaz isen bu toplumun bir bireyi ve parçası olamazsın.
“Sen yazmadın mı tarih kitaplarını hatta sen yazmıyor musun gelecek senaryorlarını ki hepsin de bir savaş var…”
– Görüyorum ve acı çekiyorum çünkü başına gelmediği sürece hayatı anlamayacak ve varlığını ispat edemeyeceksin.
MAG

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More

Enable Notifications OK No thanks