Enjekte
Yaşadığımız şu hayat inanın bize enjekte edildi. Peki nasıl yapıldı? En büyük soru bu…
Hani biraz geçmişe gidelim diyeceğim ama benim için geçmiş öldü yarın ne olabilir diye düşünmekteyim.
Eğer hayat bize enjekte ediliyor ise bunun nasıl yapıldığını yarın için bulmak belki insanlığın kurtuluş yollarından biri olabilir.
Önce düşünmesini öğrenmeliyiz.
Düşünmek beynin görmüş olduğu fiziksellikleri sahip olunan hayal düşleri ile birleştirerek kalbin yeni veriler elde etmesidir. Bakınız kalbinizin veri elde etmesi gerek beyninizin değil.
Elde edilen veriler tamamen sizin hayal dünyanızdan meydana gelmesi gerek. Ne gördükleriniz buna etken olacak ne de duyduklarınız. Bu durum sizin düşünüp düşünemediğinizi ortaya çıkaracaktır.
Düşünmeye başladığınızda varlık formunun ne kadar sonsuz ve ne kadar büyük olduğunu ve sizin sadece bir zerre olduğunuzu keşfedeceksiniz.
Düşünün ki bir zerreden meydana gelen ve gerçek varlığın yani yaratıcının gözünde üstün kılınan bir varlık nasıl böyle bir hayata mahkum edilmiş olabilir.
Eğer mahkum edildiğiniz bir hayatınız olduğunu düşünmeye başladı iseniz anlayacaksınız ki bu size bir şekilde görsel temalarla ve ses dalgaları ile enjekte edilmiştir.
Şuan bedeninize manyetik dalgalar ile yapmanız gerekenler enjekte ediliyor olabilir. Bunun en büyük delili verilmiş olan hayatı kabul etmiş olmanızdır. Tabi ki verilen hayatı kabul ediyor iseniz burada yazılanları unutun ve hayatınıza devam edin… Eğer verilmiş olan hayat size garip geliyor ve tatmin etmiyor ise demek ki bir şekilde verilen hayata adapte edilmişsiniz demektir.
Bu da artık enjekte olmaktan çıkmış bir enfeksiyon hastalığına gelmiş ve insanlar arasında yayılmıştır.
Haber Veriyoruz