Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

Nakitin Kaldırılması Kimin İşine Yarıyor?

Bu Gerçekten Masum Bir Dijitalleşme mi?

29.547

Nakitin Kaldırılması Kimin İşine Yarıyor? Bu Gerçekten Masum Bir Dijitalleşme mi?

Son yıllarda birçok ülkede aynı cümleyi duyuyoruz:

“Nakit kullanımını azaltıyoruz.”

İlk bakışta kulağa mantıklı geliyor. Güvenlik, kayıt dışı ekonomiyle mücadele, hız…
Ama sokağa indiğinizde halk başka bir şey söylüyor:

“Param var ama harcayamıyorum.”

Gerçek Örnekler Var mı? Var.

İsveç’te birçok mağaza nakit kabul etmiyor.
Çin’de dijital cüzdanı olmayan biri günlük hayatın dışında kalabiliyor.
Kanada ve İngiltere’de bankalar “şüpheli işlem” gerekçesiyle hesap dondurabiliyor.

Türkiye’de ise henüz tam yasak yok ama tablo tanıdık:

POS yoksa alışveriş yok.
Kart çalışmazsa hayat duruyor
Banka uygulaması çökerse kimse seni tanımıyor

Halk diliyle:
“Cebimde para var ama sistem izin vermiyor.”
Neden Nakit İstenmiyor?

Resmî gerekçeler belli:
Vergi kaçırma önlensin, Kayıt dışı ekonomi bitsin, Güvenlik artsın

Ama konuşulmayan taraf şu:
Nakit = izlenemeyen alan
Dijital para = tamamen izlenebilir birey

Nasıl Bir Kontrol Ortaya Çıkıyor?

Nakit yoksa:
Ne aldığın görülür, Nerede harcadığın bilinir, Ne sıklıkla tükettiğin ölçülür.

Ve en kritik nokta:
Hesabın kapatılırsa, hayatın durur. Bu bir komplo değil, mevcut sistemin teknik gerçeği. Olası Ama Gerçekçi Bir Senaryo

Bir sabah uyanıyorsun:
Banka uygulaması açılmıyor. Sebep: “İnceleme”. Marketten alışveriş yok, Ulaşım yok, Yakıt yok, Hayat yok

Biri sana “yasal süreç” diyor ama o süreçte sen açsın.Peki Bu Kimin İşine Yarıyor? Finans sisteminin, Büyük veri şirketlerinin, Davranış analizi yapan yapıların…

Çünkü nakitli insan: Özgürdür, Bağımsızdır, Takip edilemez.
Nakitsiz insan ise: Borçludur, Bağlıdır, Kontrol edilebilirdir.

Bu yüzden mesele teknoloji değil, iktidar alanıdır.

🧠 Yorum (Açık ve Net)

Nakitin kaldırılması:

Suçla mücadele değildir. Sadece vergi meselesi değildir. Bu, insanı sistemin içine kilitleme projesidir.

Bugün “kolaylık” denir, yarın “zorunluluk” olur, ertesi gün “itaat” beklenir. Ve en tehlikelisi şudur: Alternatif bırakılmaz.

Enable Notifications OK No thanks