Aç kalmayı öğrenip nefsimize hakim olmalıyız…
Neden mi? Kanımızı emenler hayatı güzel gösterip tüm var olan emeğimizi kolay bir şekilde çalıyorlar.
Uydurdukları kılıf ise ZAM ve FAIZ denen kan emici vampir canavarları.
- Ne zengin ülkeymişiz. Soyul soyul bir türlü bitmeyen bir soygun yakın da çırılçıplak kalıp pusacağız bir köşeye.
Ağlamak da haykırmak da bize yardım etmeyecek çünkü hiç bir zaman Adaletsizliklere ve Haksızlıkları el kaldıramadınız yada kaldırmadınız. Korktunuz, pustunuz ve sustunuz.
- Bir kez olsun haykıramadınız ‘Adalet nerede…’ diye…Hep yaratıcıdan yardım beklediniz ama hiç bir zaman kendi kendinize yardım etmeyi denemediniz ve düşünmediniz.
Birlik ve beraberlik kelimelerini unuttunuz. Çıkarlarınızdan dolayı hep ‘Ben’ ci oldunuz. İşte böyle olunca gelen emdi kanınızı giden emdi kanınızı…yakında gerçek kanınızı talep edecekler. Ve halen etrafınızdaki çıkarcılar gibi olmaya çalışmanız, yozlaşmanız ve maddeye tapınanlara özenmeniz şaşırtıcı ve gülünç çünkü sahip olduğunuz dinden bahsedende sizsiniz.
- İlk darbeyi yediğinizde acıyı hissetse idiniz, geleceği düşünse idiniz bugün belki ZAM ve FAIZ diye kanımızı emen sistemler olmayacaktı. Ama siz kafanızı çalıştırmak yerine sürekli bir maddeye sahip olma, sürekli kariyer sahibi olma, sürekli kendini popüler gösterme gibi çıkar posizyonlarından kurtulamadınız.
Bireyin toplumu oluşturduğunu, toplumların ülkeleri meydana getirdiğini bir türlü anlayamadınız. Bireye indirilen darbenin aslında topluma indirildiğini, bir ülkeye zarar verildiğinde bunun bireye zarar verdiğini kavramak zor olsa gerek.
Hep ‘Ben’, hep ben felsefesi işte sizi bu hale getirdi.
- Ama ben aç kalmayı ve nefsimi dizginlemeyi öğrendim. Sende bunu yapabilir isen belki bu toplumda biraz değişiklik olacak bizi tüketenler ne yaptıklarının farkına varacaklardır.
Hadi bu gün arabana binme, otobüs kullanma, ekmek alma, hiç bir şey tüketme…
MAG