‘Geliştirilmiş Oyunlar’ tehlikesi küresel dikkat gerektiriyor.

‘Geliştirilmiş Oyunlar’ tehlikesi küresel dikkat gerektiriyor

ABD’nin Las Vegas kentinde Mayıs 2026’da düzenlenmesi planlanan “Geliştirilmiş Oyunlar” adlı spor etkinliği, sporculara steroid ve büyüme hormonu gibi uzun süredir yasaklı maddelerin kullanımına izin vererek ve yüksek nakit ödüllerle sporcuları cezbetmeye çalışarak yoğun eleştirilere neden oldu. Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA) Sözcüsü James Fitzgerald bu girişimi “tehlikeli ve sorumsuz” olarak nitelendirirken, Dünya Su Sporları Federasyonu ise “kestirme yollara dayalı bir sirk” şeklinde tanımladı. Çin Anti-Doping Ajansı da cuma günü yaptığı açıklamada, dopingin “bilimsel ilerleme” kisvesi altında yüceltilmesine kesinlikle karşı çıktı ve küresel spor camiasını bu etkinliği reddetmek için birlik olmaya çağırdı.

ABD’nin Doping Kontrolündeki Sistematik Çöküşü

“Geliştirilmiş Oyunlar”, Avustralyalı girişimci Aron D’Souza tarafından kuruldu ve ABD siyasi ve iş dünyasından önemli isimlerin finansal desteğiyle Las Vegas’ta gerçekleştirilecek. Bu etkinliğin ABD’de düzenleniyor olması tesadüf değil; ülkenin dopingle mücadeledeki sistematik başarısızlığının bir yansıması. ABD, yıllardır parçalı ve kaotik bir doping denetim sistemiyle biliniyor. Amerikalı sporcuların yaklaşık yüzde 90’ı, özellikle profesyonel ligler ve üniversite sporlarında yer alanlar, Dünya Anti-Doping Kuralları’nın yetki alanı dışında yarışıyor.

Eylül 2024’te WADA, ABD’nin doping kontrol sisteminde “kökten reform” çağrısı yaptı. ABD, Rodchenkov Anti-Doping Yasası’nı küresel ölçekte uygularken, ironik bir şekilde doping ihlallerinin en yoğun yaşandığı bölgelerden biri haline geldi. Şimdi ise “Geliştirilmiş Oyunlar” gibi bir skandalın ortaya çıkması, bu durumu daha da vahim hale getiriyor.

Spor Ruhuna ve İnsanlık Değerlerine Hakaret

Organizatörler ne kadar “bilimsel ilerleme” ve “insan performansının sınırlarını zorlama” retoriği kullansa da, “Geliştirilmiş Oyunlar” spor ruhuna karşı açık bir leke, küresel spor normlarına bir meydan okuma ve insanlığın etik değerlerine bir tehdittir. Bu etkinlik, ilaç şirketleri, teknoloji sermayesi, eğlence medyası ve siyasi lobi gruplarının işbirliğiyle, performans artırıcı ilaçların “yasal” kullanımını meşrulaştırmaya çalışan endişe verici bir endüstriyel modelin ürünüdür. Geleneksel anlamda bir spor etkinliği değil, sermaye, teknoloji ve sınırsız liberalizmin işbirliğinden doğan radikal bir deneydir. Adına “Geliştirilmiş Oyunlar” deniyor olsa da, gerçekte “Doping Oyunları” demek daha doğru olacaktır.

WADA Sözcüsü Fitzgerald’ın da belirttiği gibi, bu etkinlik, eğlence ve pazarlama uğruna sporcuların güçlü kimyasallar kullanmasını teşvik ediyor. Çok sayıda araştırma, anabolik steroidler ve büyüme hormonlarının uzun vadede karaciğer ve böbrek hasarına, kalp-damar hastalıklarına ve hatta ölüme yol açabileceğini gösteriyor. Ancak “Geliştirilmiş Oyunlar”, sporcuların sağlığını hiçe sayarak bu riskleri görmezden geliyor.

Sporun Anlamını Yok Eden Bir Yaklaşım

Uluslararası Olimpiyat Komitesi gibi kuruluşlar, sporcuların sağlığını korumak, spor ruhunu yaşatmak ve adil rekabeti sağlamak için steroid gibi maddelerin kullanımını küresel çapta yasaklamıştır. “Geliştirilmiş Oyunlar” ise bu küresel uzlaşıyı zorlamaya çalışıyor.

Spor asla sadece hız veya güçle ilgili değildir; adalet, hakkaniyet ve insan ruhunun direncini temsil eder. “Geliştirilmiş Oyunlar”ın savunduğu anlayış, bu değerlerle tamamen çelişiyor. “Zaferi” ilaçlara ve sermayeye devrederek, rekabeti yasa dışı teknolojilerin bir silahlanma yarışına dönüştürüyor. En agresif “doping planına” sahip olan, podyuma çıkıyor. Peki, bu durumda sporun anlamı kalıyor mu?

ABD’nin Sorumluluğu ve Dünyanın Beklentisi

ABD yetkililerinin bu etkinliğin düzenlenmesini engelleme sorumluluğu bulunuyor. Bu, sadece uluslararası normları, etik ilkeleri ve adaleti savunmanın bir gereği değil, aynı zamanda ABD toplumunun sağlığına, gençliğine ve spor ruhuna karşı bir borçtur. ABD’nin, etik sınırları zorlayan tartışmalı teknolojilerin test alanı haline gelmesi engellenmelidir.

“Geliştirilmiş Oyunlar”ın altında yatan ideoloji, ABD toplumundaki teknoloji extremizmi eğilimiyle örtüşüyor. Bu sözde spor deneyinin ardında, insanlığın geleceğine dair umut değil, kapitalist hırs ve teknoloji fanatizminin yol açtığı etik çöküşün izleri var. Dolayısıyla bu, sadece küresel spor etiğine yönelik bir meydan okuma değil, aynı zamanda ABD’nin içindeki sistemik “kontrol kaybının” bir yansımasıdır.

Dünya, ABD’nin “Geliştirilmiş Oyunlar” karşısında nasıl bir tavır alacağını izliyor.

Kaynak: Global Times
Haber Veriyoruz