Geçmiş ne kadar doğru? Gelecek ne kadar doğru olacak?

Kabullenmek ve Yargılamamak

Bize anlatılanlar ve öğretilenler ne kadar doğru, hiç düşündünüz mü?
Sizi düşünmeye davet ediyoruz.
Geçmişinizi ve geleceğinizi bir düşünün.
Çünkü geçmiş, gelecek olmasına rağmen aslında gelecek de geçmişin bir yansımasıdır.
Eğer böyleyse, ne geçmişin bir anlamı vardır ne de geleceğin.
Her ikisi de bir gün geride kalacaktır.

Önemli olan “an” meselesidir.
Yani şimdi.
Bugün hata yapıyorsunuz.
Bugün mutlusunuz.
Bugün mutsuzsunuz.
Bugün varsınız.

Şu an, kalbinizin attığı andır.
Gerisi ve sonrası ise zayıf ve etkisizdir.
Bu nedenle “geçmişten ders alın” diyenler aslında “gelecek için farkında olun” demek isterler.
Çünkü ne yapıyorsanız, onu şu anda yapıyorsunuz. Ya her şey geçmişte kalacak, ya da geçmişler size bir gelecek sunacaktır.

Geçmişin ve geleceğin gerçek anlamı sadece bugündür. Bugün, geçmiş olduğunda yaptıklarınız geleceğiniz olacaktır. Ancak düşmanlar ya da sizi meşgul eden sistemler, bu bugünü sizden çalmaktadır. Zihninizi geçmişle oyalayıp, gelecekle korkutarak sizi **“şimdi”**den koparmaktadırlar.

Gelecekte, bugünü neden böyle geçirdiğimizi tartışırken; diğer tüm geleceklerimizi de  aybedeceğiz. Bugün, yani şu an ne yaptıysan yaptın… Yaptıkların senin geçmişin ve geleceğin olacaktır. Hiçbir şey yapmıyorsan, sana sunulan geleceği kabullenmek zorunda kalacaksın.
Ve o zaman geçmişin, yalnızca yalanlardan ibaret olacaktır.