0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
COVID-19 yıkımı sadece virüs ile gelmedi. Bilim adamları araştırdı.
COVID-19’un Gizli Ölüm Oranı Hakkında Ne Keşfetti?

Bilim İnsanları COVID-19’un Gizli Ölüm Oranı Hakkında Ne Keşfetti?
COVID-19 Küresel Ölüm Oranı
Pandemi sırasında çoğu ülkede yaşam beklentisinde dramatik düşüşler yaşandı ve ABD bu kayıplarda başı çekti. COVID-19’un kendisinin ötesinde, kalp hastalıkları, uyuşturucu kaynaklı ölümler ve alkole bağlı ölümlerde artış görüldü, bu da etkiyi daha da kötüleştirdi.
COVID-19 sadece doğrudan canlar almakla kalmadı—dünya çapında ölüm modellerini yeniden şekillendirdi. Büyük bir uluslararası çalışma, analiz edilen 24 ülkenin çoğunda yaşam beklentisinin önemli ölçüde düştüğünü ortaya koydu. Buna ek olarak, kardiyovasküler hastalıklar, madde bağımlılığı ve ruh sağlığıyla ilgili sorunlardan kaynaklanan ölümlerde artış yaşandı.
Japonya ve Güney Kore gibi bazı ülkeler daha iyi performans gösterirken, Doğu Avrupa ve ABD’de yıkıcı kayıplar görüldü. İlginç bir şekilde, kanser ölüm oranları düşmeye devam etti, bu da bazı tıbbi hizmetlerin korunduğunu gösteriyor. Bulgular, gelecekteki krizlere dayanabilecek daha güçlü sağlık sistemlerine acilen ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
COVID-19’un Küresel Ölüm Oranı Üzerindeki Geniş Etkisi
DPhil öğrencisi Antonino Polizzi ve Marie Sklodowska-Curie Bursiyeri Dr. José Manuel Aburto tarafından ortaklaşa yazılan küresel bir çalışma, COVID-19 pandemisinin 24 ülkedeki ölüm oranını nasıl etkilediğini inceledi.
Oxford Üniversitesi, Avustralya Ulusal Üniversitesi ve Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu’ndan araştırmacılar, bu ülkelerdeki ölüm nedenlerine ilişkin verileri pandemi öncesi ve sırasında analiz etti.
2020 ve 2021’de Çarpıcı Düşüşler
Bulgular, incelenen ülkelerin neredeyse tamamında 2020 yılında yaşam beklentisinde keskin bir düşüş olduğunu ortaya koydu, sadece dört ülke istisna oluşturdu. ABD, erkeklerde yaşam beklentisinin 2,1 yıl düşmesiyle en büyük düşüşü yaşadı.
2021’de ise çoğu ülkede yaşam beklentisi düşmeye devam etti. En şiddetli kayıplar, kadınlarda Bulgaristan ve erkeklerde Letonya’da görüldü; her iki ülkede de yaşam beklentisi iki yıldan fazla azaldı.
COVID-19’un Kalıcı Ölüm Etkileri
Baş yazar Antonino Polizzi, “Bu çalışma, COVID-19 pandemisinin dünya çapında ölüm oranı üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkilerini inceliyor ve 2022 yılına gelindiğinde birçok ülkede yaşam beklentisi kayıplarının hala pandemi öncesi seviyelere dönmediğini vurguluyor” dedi.
Çalışma, COVID-19 ölümlerine ek olarak, özellikle Rusya ve Doğu Avrupa’da pandeminin ilk iki yılında yaşam beklentisi kayıplarına en büyük katkıyı kardiyovasküler hastalıklara bağlı artan ölüm oranlarının yaptığını ortaya koydu.
Doğu Avrupa Kalp Hastalıklarından Ağır Etkilendi
2020 yılında kardiyovasküler hastalıklara bağlı kayıplar en fazla Rusya’da görüldü ve 5,3 aylık bir düşüş yaşandı. Bulgaristan ise 2021’de kardiyovasküler hastalıklara bağlı 5,5 aylık kayıplar yaşadı. Yazarlar, bunun kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi veya tedavisindeki aksaklıklardan ya da COVID-19 ölümlerinin eksik sayılmasından kaynaklanmış olabileceğini öne sürüyor.
Madde Bağımlılığı ve Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkiler
Çalışma, pandemi sırasında bazı ülkelerde madde bağımlılığı ve ruh sağlığıyla ilgili nedenlerden kaynaklanan ölümlerde artış olduğunu da ortaya koydu. ABD ve Kanada’da uyuşturucu kaynaklı ölümlerde artış devam etti ve bu durum yaşam beklentisindeki düşüşe katkıda bulundu.
Alkole bağlı ölümlerde de artış görüldü; Letonya bu konuda önemli yaşam beklentisi kayıpları yaşadı. Ancak, intihar ve kaza kaynaklı ölümler genellikle pandemi yıllarında azaldı.
Doğu Asya’nın Kriz Karşısındaki Direnci
Japonya ve Güney Kore, pandemi sırasında en az yaşam beklentisi kaybını yaşadı ve bu eğilimlerin çoğunda istisna oluşturdu. Ancak, Japonya’da kadınlar 2020 yılında intihar kaynaklı ölümlerde nispeten büyük kayıplar yaşadı.
Daha olumlu bir not olarak, çoğu ülkede kanser ölüm oranları genel olarak düşmeye devam etti. Yazarlar, kanser tedavisinin pandemi sırasında beklenenden daha az aksadığını ya da kanser hastalarının COVID-19’a bağlı ölümlere daha yatkın olduğunu ve bu ölümlerin kanser kaynaklı olarak sayılmadığını öne sürüyor.
Küresel Sağlık Sisteminin Geleceği İçin Dersler
Çalışma, diğer hastalıkların tedavisinden ödün vermeden krizleri yönetebilecek sağlam sağlık sistemlerine duyulan ihtiyacın altını çiziyor. Ayrıca, farklı ülkelerde ve yaş gruplarında çeşitli etkilere yönelik hedefli halk sağlığı müdahalelerinin önemini vurguluyor.
Dr. José Manuel Aburto, “Bu çalışma, COVID-19 pandemisinin diğer ölüm nedenlerini ne ölçüde etkilediğini ve küresel sağlık sistemlerini iyileştirebilecek faktörleri belirlemek için pandemi sonrası bağlamda farklı hastalıklar ve ölüm nedenlerini analiz etme ihtiyacını ortaya koyuyor” dedi.
Referans: “Indirect effects of the COVID-19 pandemic: A cause-of-death analysis of life expectancy changes in 24 countries, 2015 to 2022” by Antonino Polizzi, Luyin Zhang, Sergey Timonin, Aashish Gupta, Jennifer Beam Dowd, David A Leon and José Manuel Aburto, 19 December 2024, PNAS Nexus.