Beddua değil hak hesaplaşması.

Demek zorunda kalacağız...

Haram olsun, zehir zıkkım, burnunuzdan gelsin vs. olsun…

İnsanlar eskiden tabi insan dediğim Müslümanlar çaresiz kaldıklarında ne derlerdi ‘Zehir zıkkım olsun, haram olsun, burnundan gelsin, hayrını görme vs…‘ inançsal olarak haklarını ve hukuklarını helal etmiyorlar anlamına geliyordu. Zaten başka ne anlama gelebilir ki.

O zamanlara tekrar geri döndük. Bizi bir zamanlar demokrasi, özgürlük, barış, kalkınma, ilerleme, büyüme, hukuk falan diye kelimeler ile kandıranlar o kadar çok sömürdüler ki, taki paramızdan altı adet sıfır atıldı iki kez paramız yenilendi. Ama siz çabuk unuttunuz…

Tombik

Bir de hukuk derler de Anayasa, kanunlar falan filan… Demek ki bunlar da kurulan ‘Düzen’in bir parçası imiş. Şimdi onu görüyoruz ve onu anlıyoruz.

Artık çaresizlikten tekrar inançsal durumlara sarıldık. Neden mi? Çünkü gördük ki tüm yaşam formundaki hayat faaliyetleri sadece ‘Düzen‘e hitap ediyor. Bizler birer kobay ve deneğiz…

Hakkımızı arayamıyoruz ayrıca hakkımıza tecavüz ediliyor, emeğimiz çalınıyor, bir çok maddi açıdan sömürülüyoruz ama bu sömürüyü fazla hissetmiyoruz çünkü yavaş yavaş azıcık azıcık sömürüyorlar.

Sizde zaten bu sömürü sistemini kabul etmişsiniz. Ondan dolayı sömürmelerine de izin veriyorsunuz.

İşte çaresizlik bu…Ama kusura bakmayın ben çaresizliğim sonucunda sadece diyorum ki ‘Haram olsun, zehir zıkkım olsun, burnunuzdan gelsin, en kısa zamanda iflas ederseniz. Yada uzaylılar gelir, yada büyük bir felaket olurda aklınız başınıza gelir.

Keza bunları demek zorundayım. Yoksa aldığımız nefes bile bize zor gelecek bir hayata doğru ilerleyeceğiz. Herşeye okey derseniz, herşeyi kabul ederseniz sonra sizi ele geçirmelerine gerek kalmaz siz zaten teslim olmuş olursunuz…

Haklısınız bu hayat sizin hayatınız…Geleceğe bırakacağınız yaşam sizin geçmişiniz olacak.

MAG

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More

Enable Notifications OK No thanks