Allah’a teslimiyet, ahiret bilinci ve sorumluluk şuuru.

1. Müminin Tek Hakiki Korkusu: “Hakkı Çiğnemek”

• “Hak” Kavramının Derinliği:
  Mümin, her hakkın asıl sahibinin Allah olduğunu bilir. Kul hakkı yemek, sadece insana değil, Allah’ın koyduğu adalet düzenine karşı gelmektir. Hadis-i şerifte:
  “Üzerinde kul hakkı olan, ölmeden önce helalleşsin. Çünkü ahirette altın-gümüşün geçmeyeceği gün gelir.” (Buhârî)
  Bu yüzden mümin, “helal-haram sınırlarına” titizlik gösterir.

• Korkunun Kaynağı “Rıza-İlahi”dir:
  Dünyevi korkular (ölüm, fakirlik, eleştiri) mümin için geçicidir. Asıl endişe:
  “Acaba bu eylemim Allah’ın rızasına uygun mu?” sorusudur. (Ayet: “Onlar, Allah’ın ahdini yerine getirirler ve antlaşmayı bozmazlar.” – Ra’d 13:20)

2. Neden Mümin Suç İşler? İman-Zayıflık Çelişkisi

Mümin günah işlese bile, bunun sebebi “imanın zayıflığı” değil, “nefsin zaafı”dır. İslam’da insan “eşref-i mahlûkat” (yaratılmışların en şereflisi) olmasına rağmen “zayıf yaratılmıştır” (Nisa 4:28).

• Günahın Psikolojisi:

  • Unutma (Gaflet): “Şeytan onları (günaha) sürükledi ve kendilerine verdiğimiz nimetleri unutturdu.” (A’raf 7:201)

  • Nefsin Tuzağı: “Nefis, kötülüğü emreder.” (Yusuf 12:53)

  • İmtihan Gereği: “Andolsun ki sizi biraz korku, açlık ve mallardan canlardan mahrumiyetle imtihan ederiz.” (Bakara 2:155)

Ancak mümin, tövbe mekanizmasıyla bu çelişkiyi aşar:
“Allah, kendisine ortak koşulması dışında, dilediği kimsenin günahlarını affeder.” (Nisa 4:48)

3. Cennet-Cehennem Faktörü: Sadece “Korku” Değil, “Sevgi ve Ümit” Dengesi

• “Muhsin” Olmak: İbadetleri sadece cehennem korkusuyla değil, Allah’ın sevgisini kazanma arzusuyla yapmak (Hadis-i Kudsi: “Kulum bana nafilelerle yaklaşır…”).

• Korku-Ümit Dengesi:
  “Onlar, Allah’ın rahmetinden ümit kesmezler de azabından da emin olmazlar.” (Hicr 15:56)

  • Cehennem Korkusu, insanı günahtan alıkoyar.

  • Cennet Ümidi, iyilikte süreklilik sağlar.

4. Müminin Suçluluk Psikolojisi: “Vicdan-ı İlahi”

Mümin, günah işlediğinde hissettiği suçluluk, psikolojik bir travma değil, “ruhun uyarı sistemi”dir. Bu, onu tövbeye yönlendirir:

• Peygamber Örneği: “Günah işlediğinde hemen arkasından sevap işle ki, o günahı siliversin.” (Hadis)

• Kalbin Dirilişi: “Günah işlediğinde içinde bir sıkıntı hissediyorsan, Allah seni affetmiştir.” (İbn Mâce)

5. Sonsuzluk Bilinci: “Dünya Ahiretin Tarlasıdır”

Mümin, her eylemini ebedi sonuçlarına göre tartar:

• “Bir anlık lezzet, sonsuz hüsrana mal olabilir mi?” (Tevbe 9:38)

• *“Zulmedene meyletmeyin, yoksa ateş size de dokunur.” (Hud 11:113)

Sonuç: Müminin Farkı “Yakîn İman”dır

Gerçek mümin, “Allah’ın her an gördüğüne” (Murakabe), “hesap gününe” ve “kaderin hikmetine” tam bir teslimiyetle inanır. Bu yüzden:

• Korkusu, O’nu razı etmeme endişesidir.

• Suçluluğu, tövbeyle dönüşen bir uyarıdır.

• Eylemi, sadece dünyevi sonuçlara değil, ebedi mizana göre şekillenir.

“İman edenlerin Allah’ı anma ve O’ndan inen hak karşısında kalplerinin ürpermesi zamanı gelmedi mi?”
(Hadid Suresi, 57:16)

Mümin, “korkuyla ümit arasında” yaşar; zira bu, kulluğun özüdür.

Kaynak Deepseek
Haber Veriyoruz