0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
Su Sorunu ve Kuraklık — Tarımı Derinden Etkiliyor
2025 su yılı, Türkiye için “son 50 yılın en kurak dönemi” olarak kayıtlara geçti.
Su Sorunu ve Kuraklık — Tarımı Derinden Etkiliyor
🔹 Kuraklık verileri
2025 su yılı, Türkiye için “son 50 yılın en kurak dönemi” olarak kayıtlara geçti. Ortalama yağış miktarı 573 mm’lik uzun yıllar ortalamasının yaklaşık %26 altında — yağış %29 azaldı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM)’ye göre Ağustos 2025 itibariyle ülkenin yarısından fazlası “çok şiddetli” veya “olağanüstü çok şiddetli” kuraklık kategorisinde.
Sulama ve tarım açısından kritik bazı bölgeler — özellikle Konya Ovası, İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Batı bölgeleri — “toprak nemi yetersizliği, su stresi” ile karşı karşıya.
🔹 Su kaynağı yönetimi & kullanım verimsizliği
Türkiye’de suyun yaklaşık %77’si tarımsal sulamada kullanılıyor.
Ancak bu sulamanın büyük kısmı—yüzey sulama teknikleriyle—verimsiz. Sulama suyunun %35–%60’ı buharlaşma, sızma veya kaçaklarla kayboluyor.
Bu durum hem su tasarrufu açısından hem de toprak altında su rezervlerinin tükenmesi açısından ciddi risk doğuruyor.
🌾 Tarımsal Üretimde Akut Daralma & Verim Kayıpları
Bu yıl görülen kuraklık, hububat ve yem bitkileri gibi temel ürünlerin veriminde ciddi düşüşlere yol açtı.
Bazı bölgelerde “ürün kaybı %85’e kadar çıktı”, buğday, mısır, ayçiçeği üretimlerinde azalma görüldü.
2025 üçüncü çeyreğinde ülke genelinde tarımsal üretimin %12,7 oranında küçüldüğü bildiriliyor.
Bu küçülme, yalnızca “mevsimsel dalgalanma” değil — iklim baskısı, su kıtlığı ve altyapı yetersizliklerinin birleşik etkisinin somut göstergesi.
⚠️ Yapısal Sorunlar: İklim, Sulama Altyapısı ve Politika Eksikliği
Geleneksel yüzey sulama teknikleri, su kaynaklarının verimsiz kullanılmasına sebep oluyor; Türkiye’de sulamadaki su kayıp oranı yüksek.
Ayrıca tarım sektörü su tüketiminde büyük pay sahibi olduğu hâlde — su yönetimi, planlama ve su tasarrufu politikalarında halen yetersizlik olduğu vurgulanıyor.
Bu yapısal sorunlar, sadece bugünkü üretimi değil — orta vadede gıda güvenliği ve kırsal kalkınmayı da tehdit ediyor.
📢 Kamuoyundan ve Uzmanlardan Gelen Uyarılar
Uzmanlar, eğer tarımsal sulamada verimlilik sağlanamazsa ve su yönetimi reformu yapılmazsa, Türkiye’nin 2030’lardan itibaren ciddi “su stresi” ve “gıda arz güvenliği” krizi ile karşılaşabileceğini söylüyor.
“Gıda üretiminden su kullanımına, tarım politikalarından altyapıya kadar bütünsel bir dönüşüm” gerektiği vurgulanıyor.
✅ Ne Yapılması Öneriliyor
Sulamada yüzey sularını değil, kapalı sistem sulama (damla, yağmurlama vs.) gibi verimli yöntemlere geçilmesi.
Sulama planlaması ve su yönetiminin merkezi ve koordineli hale getirilmesi — belediye, devlet ve tarım kurumlarının birlikte hareket etmesi.
Kuraklığa dayanıklı, su tüketimi az olan ürün desenlerine yönelim; drenaj, toprak nemi takibi, iklim adaptasyonu.
📰 Güncel Haberlerden Öne Çıkanlar
Türkiye Sürdürülebilir Tarım ve Gıda Zirvesi sonunda yayımlanan bildiriye göre, su kıtlığı, iklim riski ve üretim planlama hataları — tarım sektörünün sürdürülebilirliğini tehdit eden başlıca unsurlar.
aa.com.tr’nin haberine göre, ülkedeki baraj dolulukları düştü, toprak nemi kritik seviyelere indi; özellikle buğday ve mısır verimlerinde düşüş yaşanıyor.
Bir çiftçinin ifade ettiği gibi: 80 yıllık kuyusu kurudu, su seviyesi düştü — bu, yer altı sularının çekildiğini ve “su kuyularının eskisi kadar verimli olmadığını” somut gösteriyor.
🎯 Sonuç
Türkiye şu anda tarımda gerçek bir su ve üretim krizi yaşıyor. Bu kriz, sadece bir “mevsimsel dalga” değil — iklim değişikliği, yılların geleneksel sulama alışkanlıkları, altyapı yetersizliği ve yönetim eksikliği gibi yapısal sorunların birleşiminin sonucu. Eğer acil ve kapsamlı önlemler alınmazsa, gıda üretiminde daralma, gıda fiyatlarında artış ve kırsal alanlarda göç gibi zincirleme sosyal-ekonomik etkiler kaçınılmaz görünüyor.
Kaynak ChatGBT
haber Veriyoruz