Cehennem Azabı Nasıl Olacak?

Hakikat Platformu’nun “Siz Sorun, Kur’an Cevaplasın” köşesine gelen bir soru, okuyucularımızı derin bir teolojik sorgulamaya götürdü. Okuyucumuz şunu sordu:

“Cehennem azabı tam olarak ne şekilde olacak? Bildiğimiz anlamda bedenimiz mi yanacak? Yoksa asıl azap, beynimizde mi, bilincimizde mi yaşanacak? Hatta ‘ruh’ denilen şey, Allah’tan bir parça olduğu için acı çekemez diye düşünüyorum. Belki de sahip olduğumuz enerjinin parçalanması gibi bir şeydir? Bu konuda Kur’an’ın bir açıklaması var mı?”

Bu son derece felsefi ve derin soru, ahiret inancının merkezinde yer alan bir konuyu gündeme getiriyor. Gelin, Kur’an-ı Kerim’in ayetleri ışığında bu sorunun cevabını birlikte arayalım.

Kur’an’ın Tasviri: Tek Boyutlu Bir Azap Değil
Kur’an-ı Kerim, cehennem azabını tarif ederken tek bir boyuta sıkışıp kalmaz. Aksine, insanı oluşturan iki temel unsura –beden ve bilinç– hitap eden, iki katmanlı ve iç içe geçmiş bir azap tablosu çizer. Okuyucumuzun her iki sezgisi de aslında bu bütünsel tablonun birer parçasıdır.

1. Fiziksel (Cismani) Azap: ‘Bedenin Yanması’ Doğru Mu?
Okuyucumuzun “bedenin acı çekmesi” şeklindeki hissi, Kur’an’daki tasvirlerle son derece uyumludur. Ayetler, cehennem azabının son derece somut ve fiziksel bir boyutu olduğunu vurgular:

Derilerin Yanması ve Yenilenmesi: “Derileri pişip her yanı soyuldukça, azabı tadsınlar diye, derilerini başka derilerle değiştiririz.” (Nisa Suresi, 56). Bu ayet, azabın sürekliliğini ve şiddetli fizikselliğini gösterir.

İç Organlara İşleyen Azap: “Kaynar sudan içirilirler, bu kaynar su onların bağırsaklarını parça parça doğrar.” (Muhammed Suresi, 15).

Ateş, Zincirler ve Kızgın Zindanlar: Birçok ayette, cehennem ehlinin ateşten gömlekler giydirileceği, demir kamçılarla dövüleceği ve alevli bir zindana atılacağı anlatılır.

Bu tasvirler, azabın sadece manevi bir hüzün olmadığını; hissedilen, yakıcı ve dayanılmaz bir fiziksel ıstırap boyutu olduğunu açıkça ortaya koyar.

2. Psikolojik ve Ruhani Azap: ‘Beynin/Bilincin Acı Çekmesi’ Ne Demek?
Okuyucumuzun ikinci sorusu da Kur’an’ın üzerinde sıkça durduğu bir başka azap boyutudur: Manevi Istırap. Bu, fiziksel acıdan belki de daha derin olan, ruhun/bilinç/benliğin çektiği azaptır:

Sonsuz Bir Pişmanlık ve Hüsran: “Onlar ateşe sunulduklarında, ‘Ne olurdu dünyaya geri gönderilsek, bir daha Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!’ diye feryat ederler.” (En’am Suresi, 27).

Yalnızlık, Aşağılanma ve Toplumdan Dışlanma: Ayetlerde, cehennem ehlinin birbirlerini suçlayacakları, dostlukların sona ereceği ve ağır bir yalnızlık ve mahcubiyet içinde olacakları anlatılır.

En Büyük Ceza: Allah’ın Rahmetinden Mahrum Kalmak: İslam inancında, ruhun asıl kaynağı ve huzuru Allah’tadır. O’ndan ebediyen ayrı ve uzak kalmak, en büyük manevi azap olarak kabul edilir.

Peki, ‘Ruh’ Acı Çeker mi?
Okuyucumuzun “Ruh Allah’tan bir parça olduğu için acı çekemez” şeklindeki yorumu derin bir noktaya işaret ediyor. Kur’an, ruhun mahiyetini tam olarak bilemeyeceğimizi söyler: “Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: ‘Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ise çok az ilim verilmiştir.'” (İsra Suresi, 85).

İslam teolojisine göre, dünyada olduğu gibi ahirette de “benlik” dediğimiz şey, ruh ve bedenin ayrılmaz bir bütünlüğüdür. Ahirette diriltilecek olan da bu bütünlüktür (nefs). Belki de saf ruh kendi başına acı çekmez; ancak bedenle kurduğu bu yeni ve acı verici ilişki, “benliğin” hem fiziksel hem de manevi olarak azap çekmesine yol açar. “Enerjinin parçalanması” fikri ise, bu manevi parçalanmışlık ve huzurdan kopuş hali için modern bir metafor olarak düşünülebilir.

Uzman Görüşü: İki Azap Bir Arada
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz ilahiyatçılar, Kur’an’ın bu konudaki dengeli yaklaşımına dikkat çekiyor. Cehennem azabı, ne sadece fiziksel bir işkencedir ne de sadece manevi bir üzüntüdür. İkisi bir arada ve birbirini besleyerek yaşanacak olan bir gerçekliktir. Fiziksel azap, manevi hüsranı ve pişmanlığı katbekat artırır; manevi azap ise fiziksel acıyı daha da dayanılmaz kılar.

Sonuç olarak, okuyucumuzun sorusu, bizi Kur’an’ın çizdiği bütüncül tabloya götürüyor. Cehennem azabı, insanı her yönüyle–hem bedeni hem de en derin benliğiyle–kuşatan, hem fiziksel hem de ruhani boyutları olan bir hakikattir. Kur’an, bu azabın mahiyetini insan idrakinin sınırları içinde, en somut ve en soyut kavramlarla tarif ederek, onun korkunçluğunu ve ciddiyetini bizlere hatırlatmayı hedefler.

Bu haber, okuyucularımızın dini konularda doğru bilgi edinmesi amacıyla hazırlanmıştır. Konuyla ilgili daha derin bir araştırma yapmak için Kur’an meali ve sahih hadis kaynaklarına başvurmanız önerilir.

Kaynak. DP
Haber Veriyoruz