Su, Su mudur? Yoksa Varlığın Temel Kaynağı mı?

Ticarileştirilen Nimet: İlahi Bir Kaynak Nasıl Pazar Ürününe Dönüştü?

İki hidrojen, bir oksijen. Bilim bize suyun formülünü verdi, ancak onun ruhunu unutturdu. Şimdi bir bardak suyu elinize aldığınızda, onu sadece bir “içecek” olarak görüyorsanız, bu haber size çok daha derin bir perspektif sunabilir.

Kutsal Bir Nimetten, Pazarlanan Bir Meta’ya

Su, tüm semavi öğretilerde arındırıcı, hayat verici ve yaratılışın başlangıcı olarak kutsal kabul edilmiştir. Ancak modern dünya, onu şişeleyip, etiketleyip, raf fiyatı biçilen bir tüketim maddesine dönüştürdü. Bu, ilahi bir lütfun ticarileştirilmesi ve özünün unutturulmasıdır.

“Alın teriyle kazandığımız parayla, Allah’ın bedava sunduğu bir nimeti satın alıyoruz” diye yakınan vatandaşlar, bu çarpık düzene dikkat çekiyor. Peki, bu noktaya nasıl geldik?

Geçmişe Bakış: Saf Kaynaklar ve Doğal Arınma
Eskiden su, bir “arıtma tesisi”nden geçmiyordu. İnsanlar:

🏞️ Dereden akan suyu içer,

⛲ Yerden fışkıran kaynak sularına güvenir,

🧘 Onun doğal yollarla temiz ve saf olduğunu bilirlerdi.

Peki hiç düşündünüz mü? Kim, doğal bir kaynaktan su içti de öldü? Elbette tarihte kirlilik vakaları olmuştur, ancak doğanın kendi döngüsü içinde sunulan su, binlerce yıl insanoğlunun hayatını sürdürmesine yetti.

Günümüzde ise, doğal kaynaklarımız o kadar kirletildi ve özü o kadar bozuldu ki, artık ona güvenemez hale geldik. Bu, insanın doğaya ve kutsala verdiği zararın bir yansımasıdır.

Suyun Özü Değiştirildi mi?
Asıl endişe verici olan, suyun sadece fiziksel olarak kirlenmesi değil; manevi özünün unutturulmasıdır. Su artık:

📊 Pazarlama stratejilerinin odağında,

💰 Çok uluslu şirketlerin kâr kapısı,

🏷️ “Sağlıklı yaşam” adı altında lüks bir tüketim ürünü.

Oysa su, bir “marka” değil; bir “nimet” idi. Onu içerken şükretmek, kaynağını korumak ve onu kirletmemek bir insanlık göreviydi.

Çözüm: Kalp Gözü ile Bakmak ve Öze Dönmek
Uzmanlar, suyun gerçek değerini anlamak için şunları öneriyor:

✅ Suyu sadece bir madde olarak değil, yaratılışın canlı bir parçası olarak görmek,

✅ Musluğu açtığımızda veya bir şişe su alırken, onun ilahi kaynağını hatırlamak,

✅ Doğal su kaynaklarını korumak için bireysel ve toplumsal olarak harekete geçmek,

✅ Ticarileştirmeye değil, paylaşmaya ve şükretmeye odaklanmak.

Su, Yaratıcı’nın en açık ayetlerinden biridir. Onu bir meta olarak görmek, onu değil; bizim insanlığımızı ve maneviyatımızı tüketir. Belki de susadığımızda içtiğimiz o bir yudum suyun hikâyesini bir kez daha düşünmek, bizi öze yaklaştıracaktır.

Kaynak. DS
Haber VEriyoruz