0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
Ne yiyoruz neler yediriyorlar.
Ahlakın köreldiği, inancın davalaştırıldığı, paranın hüküm sürdüğü bir zaman...

Ahlakın köreldiği, inancın davalaştırıldığı, paranın hüküm sürdüğü bir zamanda soframıza gelen yiyecekler, ne kadar sağlıklı ve neler içeriyor.
Evet! Bu şekilde düşündüğünüz zaman yiyeceklerin, içeceklerin nasıl hazırlandığını, içlerine nelerin katıldığını bilmediğimizi bilmemiz ve her yiyeceği içeriğinin üzerindeki etikette yazdığını bildiğimiz halde okumamaz, (gerçek mi değil mi9 acaba kimin hatası veya kimin suçu.
Tabi bir de okuyabilir iseniz çünkü çok küçük yazılar yazılmış durumda. Okusanız bile yazılardaki elementlerin, proteinlerin ve vitaminlerin kodlarını içermekte bunlarıda bilmemek de ayrı bir problem.
Bu durumlar şunu göstermekte, bilinçli bir birey olsanız yada olmasanız hayatını etkileyen etkenler ile yaşıyorsunuz.
Bu gerçeği kabul etmemiz gerek.
Güven denen kelimenin aslında bir hazine olduğu bunun paylaşılması gerektiğini anlamadığımız sürece bir bilinmezlik içerisinde olacağız.
Güve’nin yaradılış itibari ile bir yanan ateş olduğunu ve bu yanan ateşte tüm insanlığın ısındığını anlamamız gerek.
Görünen o ki bu ateş gerçek ateş olarak insanlığa yansıtılmış ve başka bir form oluşturulmuştur.
Size en basit örneği vermek gerekirse atlara, eşeklere, yılanlara, domuzlara hatta doğadaki tüm canlılara ne oldu? özellikle böceklere…
En büyük soru ise teknoloji neden çok küçük bir birime kadar indirgenmeye çalışıyor. örneğin bit kadar bir mikro chip ne için kullanılacak?
Veya bilgi depoları diskler mümkün mertepe küçültülmekte ve çok küçük disklerde büyük bilgiler saklanmaktadır.
Şunu anlamamız gerek teknolojinin küçülmesi bizi daha kolay ve daha hızlı ele geçirme projesidir.
Yiyeceklerimize bir takım canlıların katılması bedenin sahip olduğu orjinal yapıyı bozmak içindir.
Makinelerden çıkarılan yiyiceklerin yedirilmesi bağışıklık sistemimizin öldürülmesi içindir.
Kim neden insan değiştirmek, ele geçirmek ve onu yönetip al aşağı etmek istiyor??
Haber Veriyoruz