Herkes bir şekilde dolandırıcı olmuş.

Herkes bir şekilde dolandırıcı olmuş.

• Yiyecekten, içeceğe, iletişimden tüm ticaret dallarına herkes birbirini düdükleyip dolandırmaya çalışıyor. Yok böyle bir hayat…
• Dünyanın ve insanoğlunun ne hale geldiğini görmemek zombilikten başka bir durum değil. Zombilik dedim de yeni keşfedilen danslara baktım da zombi olmaya yaklaşmışız.  Zaten bunu biz hak edeceğiz ta ki şuana kadar her durumu hak ettiğimiz gibi. Herkes hak ettiği gibi yaşar ve yaşayacak. Var oluşun kavramı budur. Hak ettiğini bulmak.  Eğer bu parmaklar bunları yazıyor ise yazan ve yazılanlar hak etmiş demektir. Siz demez misiniz ‘Olacağına varır…’diye…işte her hayat olacağına varıyor. Yiyecek bir şey alıyorsunuz, içecek bir şey alıyorsunuz, giyecek bir şey alıyorsunuz hem pahalı, hem kalitesiz, hem de nasıl üretildiği belli değil. Siz şimdi içinizden hepsi böyle değil dediniz tabi ki…Ancak çoğunluk böyle. Çünkü çoğunluk kabul etmiş azınlık hayatını yaşıyor. Artık paranız yok veya sınırlı ise bir şekilde dolandırılıyorsunuz. Büyük bir ihtimal bu dolandırıcılık konusunda en büyük suçlu toplum biziz. Bir de Müslümanız diye geçiniriz. Gerçi inancı ön plana çıkaranlarda maddi açıdan ön plandalar ama onlarında zihniyetini anlamak mümkün değil.

Doğruyu yazanları bir şekilde egale edip toplumun dışına itmek ise bencilliğin ve egoloğun son noktası.

• Kabul edin bir şekilde dolandırılıp sömürülüyorsunuz. Bunu kabul etmek istemeyenler ise bu durumu bir türlü kabullenemiyorlar. Çünkü acı veriyor. Hiç bir şey yapamıyorlar.  Bizi dolandırıcılığa teşvik edenler ise ekonomik yapıyı kurup maddeyi gözümüzün içine sokanlardır. Aslında en büyük dolandırıcılar bizi kurdukları düzen ile kandırıp hayata şekil verenler.

MAG