Hep gerçekleri söyledim ve yazdım…

(Bundan dolayı yıkım gelecektir.)

Hep gerçekleri söyledim ve yazdım…

Ama siz sürekli isim, yer ve zaman beklediniz. Çünkü sizin için suçun ne olduğu ve neden işlendiği önemli değildi. Kimlerin ve nasıl işlediği önemliydi. Ama suç zaten işlenmişti…

Hiç düşünemediniz ki ne isimlerin, ne yerin, ne de zamanın bir anlam ifadesinin olduğunu. Önemli olun suçun işlenmesi ve cezalandırılmasıydı. Aslında bunun da bir anlam ifadesi yoktu. Anlam ifadesi olan sadece hak ve hakka yapılan tecavüzlerdi.

Tombik

Birimizin ve birbirimizin yaşam sebebi bu aslında. Saplantılar ve sahiplenme zırhı üzerimizden hiç bir zaman çıkmadı ve çıkmıyor. (Bundan dolayı yıkım gelecektir.) Olaylara ve yaşama katılmak yerine inzivaya çekilip sessiz kalmak kabullenmektir. Kabullenmiş olduğunuz hayatta pek fazla bir söz hakkına sahip olamazsınız.

Hayat nefes alıp vermekten ibaret değil ki zaten bu nefes alma verme sadece sahip olduğunuz bedene aittir. Sürekli bir beklenti içerisinde olduğunuz ve hayatı toparlayamadığınız için peygamberler gelmiştir. İnanç Adem yaratıldığında beri yaşama zaten hakimdi. Bunun en büyük delili ise insan hariç yaratılan tüm diğer canlılardır.

İnsan; güzel, temiz, düşünebilen ve akıl sahibi bir itaatkar olarak yaratıldı. Onun üstünlüğü sahip olduğu akıl dışında varlığında bulması gereken inancıydı. Gerçek inanç…gerçek itaatkarlık… Gerçek itaatkar olabilmek için, temiz, güzel, akıllı ve düşünebilen bir insan olmanız gerekmiyor mu? Eğer böyle ise önemli olan birbirimizin birbirimizden sorumluluğudur. Bundan dolayıdır ki isimlerden, zamandan ve yerden öte suçun neden işlendiği ve neye sebep olduğu önemlidir. Diğer tüm durumlar teferruattır.

MAG

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More

Enable Notifications OK No thanks