0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
Erken Başlangıçlı Kolorektal Kanserdeki Artış.
Yaygın Çocukluk Bakterisi

DNA “Zaman Bombası” – Yaygın Çocukluk Bakterisi, Erken Başlangıçlı Kolorektal Kanserdeki Artışla Bağlantılı
Uluslararası bir ekip, UC San Diego öncülüğünde, bazı E. coli türleri tarafından üretilen DNA’ya zarar veren bir toksin olan kolibaktinin erken yaşta maruz kalınmasının, 70 yaş sonrası teşhis edilenlere kıyasla 40 yaş altı kolorektal kanserlerde 3,3 kat daha yaygın olan belirgin bir mutasyon izi bıraktığını ortaya çıkardı. 11 ülkeden 981 tümör genomunun analizine dayanan bu bulgu, çocukluk dönemindeki kolibaktin maruziyetinin, erken başlangıçlı kolorektal kanser ortaya çıkmadan on yıllar önce mutasyonlara yol açabileceğini gösteriyor.
UC San Diego liderliğindeki bir çalışma, erken çocuklukta maruz kalınan bakteriyel toksin kolibaktini, erken başlangıçlı kolorektal kanserdeki artışla ilişkilendirdi ve genç hastalarda belirgin DNA mutasyonları tespit etti. Bu keşif, kanser riskine erken yaşlardan itibaren mikrobiyal etkilerin katkıda bulunabileceğine işaret ediyor.
Kolibaktin: Erken Başlangıçlı Kanserin Gizli Tetikleyicisi Mi?
Araştırmacılar, kolon ve rektumda yaşayan belirli Escherichia coli türlerinin ürettiği kolibaktin adlı bakteriyel toksinin, erken yaşta maruz kalındığında kolon hücrelerinde kalıcı genetik “izler” bırakabileceğini ve 50 yaş öncesi kolorektal kanser riskini artırabileceğini belirledi.
23 Nisan’da Nature dergisinde yayınlanan çalışmada, erken ve geç başlangıçlı hastalığa sahip 11 farklı ülkeden 981 kolorektal kanser tümörünün genomları incelendi. Kolibaktinle bağlantılı mutasyonların, 70 yaş sonrası teşhis edilenlere kıyasla özellikle 40 yaş altı erken başlangıçlı vakalarda 3,3 kat daha yaygın olduğu ve bu mutasyonların erken başlangıçlı kanser oranı yüksek ülkelerde daha sık görüldüğü tespit edildi.
“Genomdaki Tarihi Bir Kayıt”
Çalışmanın kıdemli yazarı Ludmil Alexandrov, “Bu mutasyon modelleri, genomda bir tür tarihi kayıt niteliğinde ve erken başlangıçlı hastalığın arkasındaki itici gücün çocukluk dönemindeki kolibaktin maruziyeti olduğunu gösteriyor” dedi.
Daha önceki çalışmalar (Alexandrov’un laboratuvarından da dahil) kolibaktinle ilişkili mutasyonların tüm kolorektal kanser vakalarının yaklaşık %10-15’inde görüldüğünü ortaya koysa da, bu çalışmalar genellikle geç başlangıçlı vakalara odaklanmıştı. Bu yeni araştırma, kolibaktinle bağlantılı mutasyonların özellikle erken başlangıçlı vakalarda belirgin şekilde daha yaygın olduğunu gösteren ilk çalışma oldu.
Endişe Verici Eğilimler
Eskiden yaşlı yetişkinlerin hastalığı olarak görülen kolorektal kanser, şimdilerde en az 27 ülkede gençler arasında hızla yaygınlaşıyor. 50 yaş altı yetişkinlerde görülme sıklığı son 20 yılda her on yılda bir yaklaşık iki katına çıktı. Mevcut eğilimler devam ederse, 2030 yılına kadar kolorektal kanser, genç yetişkinlerde kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedeni haline gelebilir.
Bu artışın arkasındaki nedenler şimdiye kadar belirsizdi. Kolorektal kanser teşhisi konan genç yetişkinlerin çoğunda ailede hastalık öyküsü bulunmuyor veya obezite, hipertansiyon gibi bilinen risk faktörleri çok az. Bu durum, gizli çevresel veya mikrobiyal maruziyetler hakkında spekülasyonlara yol açmıştı.
“Verilerdeki Çarpıcı Bulgu”
Çalışmanın ortak yazarı Marcos Díaz-Gay, “Bu projeye başlarken erken başlangıçlı kolorektal kansere odaklanmayı planlamıyorduk. Asıl amacımız, bazı ülkelerde neden daha yüksek kanser oranları olduğunu anlamak için kolorektal kanserin küresel modellerini incelemekti. Ancak verilere daldıkça, en ilginç ve çarpıcı bulgulardan biri, kolibaktinle bağlantılı mutasyonların erken başlangıçlı vakalarda ne sıklıkta görüldüğüydü” dedi.
Erken Yaşta Başlayan Moleküler Hasar
Araştırmacılar, kolibaktinin zarar verici etkilerinin erken yaşta başladığını belirledi. Mutasyon zamanlaması analizleri, kolibaktinle ilişkili mutasyonların tümör gelişiminin erken evrelerinde ortaya çıktığını gösterdi. Bu mutasyonların, kanser gelişimini doğrudan tetikleyen en erken genetik değişikliklerden olan APC sürücü mutasyonlarının yaklaşık %15’ini oluşturduğu tespit edildi.
Alexandrov, “Eğer biri 10 yaşına kadar bu sürücü mutasyonlardan birini edinirse, kolorektal kansere 60 yaşında değil, 40 yaşında yakalanabilir” diye açıkladı.
Başka bir deyişle, kolibaktin üreten bakteriler, çocukların kolonlarını sessizce kolonize ederek DNA’larında moleküler değişikliklere yol açıyor ve kanser gelişimi için zemin hazırlıyor olabilir.
Daha Fazla Araştırma Gerekli
Alexandrov, bulguların bu hipotezi desteklediğini ancak nedenselliği kanıtlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Gelecek Çalışmalar
Ekip şimdi, çocukların kolibaktin üreten bakterilere nasıl maruz kaldığını ve bu maruziyetin nasıl önlenebileceğini araştırıyor. Probiyotik kullanımının zararlı bakteri türlerini güvenli bir şekilde ortadan kaldırıp kaldıramayacağı da incelenen konular arasında. Ayrıca, dışkı örneklerinde kolibaktinle ilişkili mutasyonları tespit edebilen erken tanı testleri üzerinde çalışılıyor.
Alexandrov, “Her çevresel faktör veya davranış genomumuzda iz bırakmaz, ancak kolibaktin bunu yapabiliyor. Bu durumda, genetik izi özellikle genç yetişkinlerdeki kolorektal kanserle güçlü bir şekilde ilişkili görünüyor” dedi.
Küresel Kanser Araştırmalarına Katkı
Bu çalışma, Cancer Grand Challenges tarafından finanse edilen Mutographs ekibinin bir parçası olarak, dünya genelinde kanser etiyolojisini anlamaya yönelik önemli bir adım oldu. Ekip, özellikle Arjantin, Brezilya, Kolombiya, Rusya ve Tayland gibi ülkelerdeki kolorektal kanserlerde belirli mutasyon imzalarının daha yaygın olduğunu da tespit etti. Bu, yerel çevresel faktörlerin de kanser riskine katkıda bulunabileceğini düşündürüyor.
Díaz-Gay, “Farklı ülkelerde farklı bilinmeyen nedenler olabilir. Bu, bölgeye özel önleme stratejilerinin geliştirilmesine kapı açabilir” dedi.
Alexandrov, araştırmanın daha geniş bir etkisine dikkat çekerek, birçok kanserin teşhisten çok önce, erken yaşlardaki çevresel veya mikrobiyal maruziyetlerden kaynaklanabileceğini vurguladı.
Kaynak. SciTechDaily
Haber Veriyoruz