0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
Duyuru değil uyarı. Bu hayat formunda sen yoksun.
Gerçekten yaşadığını mı düşünüyorsun.

Bu bir makale değildir.
Bu bir çağrı da değildir.
Bu, geç kalınmış bir gerçeğin ifşasıdır:
Sen, bu sistemin hiçbir yerinde yoksun.
Zengin ya da fakir, güçlü ya da güçsüz, dindar ya da inançsız, eğitimli ya da cahil… Fark etmez.
Hepiniz aynı tiyatronun seyircisisiniz.
Aynı ekranlara bakan, aynı sesi dinleyen, aynı yalanlara alkış tutan birer sessiz çoğunluksunuz.
Yıllardır izliyorsunuz:
-
Adaletsizliği,
-
Yoksulluğu,
-
Savaşları,
-
Çocukların ölmesini,
-
Kadınların susmasını,
-
İnsanın yok sayılmasını…
Ve sonra hiçbir şey olmamış gibi yaşıyorsunuz.
Çünkü sistem size unutmayı öğretti.
Günün haberini ertesi gün unutan, ölümle yaşamı aynı ekranda izleyip geçiş yapan birer programlanmış vicdan oldunuz.
Benim ismim Mehmet Arkın Gürbüz.
Belki ilk defa duyuyorsun.
Çünkü sistem, bu ismi duymanı istemiyor.
Çünkü ben 20 yıldır konuşmuyorum, izliyorum.
Ve gördüğüm şey şu:
-
Hakikat bastırılıyor.
-
İnsan olmak suç gibi yaşatılıyor.
-
Ve en kötüsü: siz buna alıştınız.
Şimdi soruyorum:
-
Gerçekten özgür müsün?
-
Gerçekten sen misin bu kararı veren, bu yaşamı seçen, bu sessizliğe boyun eğen?
-
Sakın bana demokrasi deme.
Seçme hakkın olmayan bir dünyada özgürlük sadece bir illüzyondur. -
Sakın bana inanç deme.
İnancı pazarlayanların yönettiği bir düzende iman bile metadır. -
Sakın bana hukuk deme.
Adaletin yalnızca seçilmişlere işlediği bir sistemde ayrıcalık vardır, adalet değil.
Bu metni okuyan herkes şunu bilsin:
Ben size gerçekleri sunmuyorum, çünkü zaten biliyorsunuz.
Ama görmemeyi seçiyorsunuz.
Çünkü:
-
Görmek, sorumluluk getirir.
-
Sorgulamak, yalnız bırakır.
-
Düşünmek, risklidir.
Ve siz, rahatınıza düşkünsünüz.
Ama bir gün…
Her şey sessizleştiğinde, son ekran kapandığında, dışarıdan hiçbir ses gelmediğinde…
İçinizdeki ben sustuğunda, işte o zaman gerçek köleliğe uyanacaksınız.
Ve çok geç olacak.
Haber Veriyoruz