Ya bir sihrin içindeyiz ya da kalpleriniz mühürlenmiş.
Düşünüyorum, düşünmek zorundayım. Zaten başka yapacak bir şey kalmadı.
Artık benimsenmiş hayatın dışına çıkamıyor hatta onun hakkında konuşamıyorsunuz. Çünkü hemen paranoya ilan ediliyorsunuz. Hani bunu ilan edenler bir düşünseler, para ve noyanında ne anlama geldiğini öğrenecekler.
İşin ilginç yanı hayatın bir düzeni var ve bu ‘Düzen‘i kuranlar bize yaşamı empoze ederken öyle şeyler yapıyorlar ki düşünmenizi engelledikleri gibi çaresiz bırakarak da yollarına hızlı bir şekilde devam ediyorlar. Ama biz bunu anlamıyor ve göremiyoruz. Acizhane tek düşündüğüm durum bu.
Neden anlamıyor ve neden göremiyoruz…Eğer anlıyor ve görüyor isek neden bir şeyler yapmıyoruz. Yoksa korkuyor muyuz?
Yaratıcıdan başka hiç bir şeyden korkmayın…Korkuları verende odur alanda. Korkuyor iseniz hak etmişsiniz demektir. Hak etti iseniz yanlış yapmışsınız demektir. Yanlış yaptı iseniz bu sizin hatanızdır.
Korkmuyor iseniz neden halen duyarsız bir insan halindesiniz? Yaratıcı tarafından size verilen bir hayat var. Tabi ki inanıyor iseniz. Zaten inanmıyor iseniz durum daha vahim birebir suçlusunuz demektir. Çünkü ‘İnsan haklarını, İnsan hakkı‘ nı öne süren ve güya onla dünyayı yönetmeye çalışanda sizsiniz.
İyi düşünün, eğer uyanamıyor iseniz duyarlı bir insan olamıyor iseniz; ya bir sihrin içindesiniz ya da kalbiniz mühürlenmiş gerçekleri ve doğruları göremiyorsunuz.
MAG