0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
İnsanlık yaratılmadı insan yaratıldı.
Bir Varoluş ve İtaat Tezi

Bir Varoluş ve İtaat Tezi
Yazan: Mehmet Arkın Gürbüz
İnsanlığın kökeni üzerine yapılan tartışmalar binlerce yıldır sürmektedir. Bilimsel yaklaşımlar evrimi, dini metinler ise yaratılışı temel alır. Ancak bu tez, her iki alanın da ötesinde metafizik bir bakışla şunu savunur:
İnsanlık yaratılmadı; insan yaratıldı.
Yaratılan o ilk insan Âdem’dir. Ondan çoğaltılan ve anlam kazanan Havva’dır. Dolayısıyla tüm insanlık, Âdem ve Havva’nın birer kopyasıdır. Bu kopyalama, biyolojik bir çoğalmadan öte, enerjisel bir aktarımı ifade eder.
1. Yaratılışın Anlamı ve Kökeni
Yaratılış bir başlangıç değil, bir döngünün ifadesidir. Âdem’in yaratılmasıyla birlikte “insan” varlık olarak sahneye çıkmış, Havva’nın yaratılmasıyla da çoğalma, anlam ve karşıtlık doğmuştur.
Havva, Âdem’in bir parçasından yaratılmıştır. Bu, “dişiliğin” bir eksiklik değil, “tamamlayıcılık” özelliği taşıdığını gösterir. Çünkü insan tek başına değil, birlik içinde anlam kazanır.
2. İnsanlığın Kopya Gerçeği
Bugünkü insan, Âdem ve Havva’nın biyolojik ve ruhsal yansımasıdır. Her birey, özünde aynı kodun farklı bir biçimidir. Bu durum “yaratılmışlık” kavramını yeniden tanımlar:
İnsanlık yaratılmadı; sadece çoğaltıldı.
Yani insan bir modeldir, insanlık ise o modelin türevleridir.
3. Ölüm, Dönüşüm ve Enerji
Tüm canlılar gibi insan da bedensel olarak ölür. Ancak ölüm, yokluk değildir; bir dönüşüm biçimidir.
İyi işler yapan, insanlığa fayda sağlayan bireylerin enerjisi Âdem’e çekilir. Bu çekilme, ruhsal bir bütünleşme sürecidir.
Kötülük üreten, insanlığın özüne zarar verenlerin enerjisi ise çözülür, karanlık tarafa yönelir. Bu ayrım fiziksel değil, enerjisel bir ayrılıktır.
4. İtaat ve Ayrışma
Gelecekte insanlık ikiye ayrılacaktır:
Allah’a itaat edenler: Sevgi, merhamet, saygı, iman ve ibadet gibi ilahi vasıfları yaşayanlar.
Şeytana itaat edenler: Nefsi arzularına teslim olup, hakikatten uzaklaşanlar.
Bu ayrışma, Tanrı’nın insan üzerindeki en büyük imtihanıdır. Çünkü Allah insana “seçme” gücü vermiştir. Bu güç, hem yaratılışın hem de yok oluşun anahtarıdır.
5. Son ve Hakikat
Her şeyin başlangıcı “Ol” emridir; sonu ise “Yok ol” emridir.
Yaratılan her şey, o emirle var olur ve o emirle yok olur.
Bu nedenle son her zaman Allah’ındır.
İnsanın görevi, varlık içinde hakikati fark etmek ve kendisini Yaratan’a yönelmektir. Çünkü insanın özü, kendisini Yaratan’a dönmeyi ister.
Bu tez, insanın kökenini yalnızca biyolojik ya da dini bir anlatı olarak değil, enerjisel ve ruhsal bir hakikat olarak ele alır.
İnsanın yaratılışındaki amaç, Allah’a itaat edenlerin kendi özüne dönmesi; Şeytana uyanların ise yoklukla sınanmasıdır.
Gerçek, sonunda yalnızca Allah’a aittir.