0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
Türkiye’de “Derin Yapı” Tartışması.
15 Temmuz Bir Proje miydi, Yoksa Kontrolden Çıkan Bir Hesap mı?
Türkiye’de “Derin Yapı” Tartışması: 15 Temmuz Bir Proje miydi, Yoksa Kontrolden Çıkan Bir Hesap mı?
Darbeler, yolsuzluk dosyaları, orduya yönelik operasyonlar ve ekonomik çöküş aynı zincirin halkaları olabilir mi?
Türkiye’de uzun süredir dile getirilen “derin yapı” tartışmaları, sadece söylentilere değil, birbirini takip eden kritik kırılma anlarına dayanıyor. Bu kırılma anlarının merkezinde ise hâlâ cevaplanmamış bir soru duruyor:
15 Temmuz darbe girişimi gerçekten önlenmiş bir kalkışma mıydı, yoksa önceden bilinen ve sonradan yönetilen bir süreç miydi?
🔴 1. Medyada Dile Getirilen İddia: “15 Temmuz Bir Projeydi”
Bazı gazeteciler, eski istihbaratçılar ve siyaset yorumcuları yıllardır şu iddiayı dillendiriyor:
Darbe girişiminin önceden istihbaratının alındığı, Ancak tamamen engellenmediği Sonrasında ise olağanüstü hâl ve kapsamlı tasfiyeler için bir zemin oluşturduğu
Bu iddiaları besleyen unsurlar şunlar:
Darbe saatinin askeri teamüllere aykırı olması, Kritik siyasi isimlerin önceden korunmaya alınması, Darbe bastırıldıktan sonra çok kısa sürede hazırlanan uzun ihraç listeleri, On binlerce kişinin tek kalemde görevden alınması
Bu tablo, kamuoyunda şu algıyı doğurdu:
“Bu kadar büyük bir tasfiye planı, birkaç saat içinde hazırlanmış olamaz.”
🟠 2. Karşı Görüş: “Bu İddia Darbeyi Meşrulaştırır mı?”
İktidar cephesi ve resmî anlatıya göre ise:
15 Temmuz tamamen gerçek bir darbe girişimidir. Devlet refleksiyle bastırılmıştır. Sonraki tasfiyeler zorunlu güvenlik önlemleridir
Ancak tartışma burada kilitleniyor:
Güvenlik önlemi ile fırsata çevrilmiş kriz arasındaki sınır nerede başlar? Bu soru cevapsız kaldıkça, “proje” iddiaları gündemde kalmaya devam ediyor.
🔵 3. Orduya Yönelik Önceki Hamlelerle Bağlantı
15 Temmuz’dan önce:
Ergenekon
Balyoz
Askerî casusluk
davalarıyla ordu içindeki üst kadrolar ciddi biçimde tasfiye edilmişti.
Sonrasında:
Bu davaların büyük bölümü çöktü. Sahte deliller kabul edildi. Ancak ordu hiyerarşisi geri dönülemez biçimde zarar gördü.
Eleştirmenlere göre:
Ordu önce “darbe yapıyor” gerekçesiyle zayıflatıldı, sonra gerçekten darbe girişimine açık hâle getirildi.
Bu iddia, “kontrollü kaos” teorisini güçlendiren en önemli başlıklardan biri.
🟡 4. Ayakkabı Kutuları ve Yolsuzluk Dosyaları Neden Kapandı?
2013’te ortaya çıkan yolsuzluk dosyaları, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Ancak:
Soruşturmalar yarım kaldı. Dosyalar kapatıldı. Yargı süreci tamamlanmadı.
Bu noktada şu soru soruluyor:
Eğer devlet gerçekten “temizlik” yapıyorsa, neden yolsuzluk dosyaları da aynı kararlılıkla ilerlemedi?
Bu çifte standart algısı, “derin yapı” söylemini daha da güçlendirdi.
⚫ 5. Ekonomi: Sessiz Ama En Etkili Sonuç
Tüm bu süreçlerin ardından:
Para hızla değer kaybetti. Emekli ve ücretli sınıf yoksullaştı. Rant ve ayrıcalık belirli çevrelerde yoğunlaştı.
Ekonomistler bu tabloyu şöyle özetliyor:
Siyasi krizler, ekonomik bağımlılığı artıran bir kaldıraç olarak kullanıldı. Bu durum da “ABD ve küresel sistemle uyumlu bir yönetim modeli” iddialarını besliyor.
🧠 6. Derin Devlet mi, Derin Senaryo mu?
Bugün gelinen noktada iki görüş çarpışıyor:
Derin devlet var ve yönlendiriyor. Asıl mesele derinleşmiş bir çürüme ve denetimsizlik.
Ortak nokta ise şu:
Şeffaflık olmadığı sürece, her kriz bir proje şüphesini doğurur.
Asıl Soru Hâlâ Ortada
15 Temmuz:
Gerçek bir darbe girişimi miydi?
Önceden bilinen ama durdurulmayan bir süreç miydi?
Yoksa sonradan farklı amaçlarla kullanılan bir kırılma anı mıydı?
Bu sorulara net ve bağımsız cevaplar verilmedikçe:
Derin yapı iddiaları, , BD bağlantıları, Kontrollü kaos tartışmaları bitmeyecek.
Kaynak. ChatGBT
Haber Veriyoruz