0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
Türkiye’de Değerler Ters Yüz.
İnsan Hakları Çökerken Gündem “Kedi Nafakasına” ve Sahte Siyasete Sıkıştı
Türkiye’de Değerler Ters Yüz: İnsan Hakları Çökerken Gündem “Kedi Nafakasına” ve Sahte Siyasete Sıkıştı
Türkiye’de son günlerde yaşanan üç farklı gelişme, toplumun gerçek sorunlarının hangi noktalara sıkıştığını açıkça gösteriyor. Ekonomik kriz, adalet arayışı ve insanların temel hakları görmezden gelinirken; kamuoyu, popülerlik yaratan ama toplumsal karşılığı tartışmalı haberlerle meşgul ediliyor.
1. “Kedi Nafakası” Kararı: İnsan Hakları Yoksunluğunun Göbeğinde Garip Bir Öncelik
Bir mahkemenin boşanma sonrası evcil kediler için bakım ödemesine hükmetmesi, sosyal medyada ilgi çekti. Ancak toplumun büyük bir kesimi için bu karar, adalet sisteminin önceliklerini sorgulatan bir örnek olarak öne çıktı.
Ülkede milyonlarca insan adalet arayışında yıllarca beklerken,
İşçiler, kiracılar, tüketiciler haklarını alamazken,
Binlerce dava sürüncemede kalırken,
“kedi bakım masrafı” için verilen karar, hukukun insana değil popüler olana eğildiğinin bir göstergesi hâline geldi.
Eleştiri:
“İnsan hakları yerlerde sürünürken böyle bir kararın verilmesi, hâkimin öncelik listesinin nerede olduğunu gösteriyor.”
Bu cümle aslında toplumun geniş bir kesiminin düşüncesini yansıtıyor:
İnsanın değeri düşürülürken, sembolik davalar gündem yaratıyor.
2. Netanyahu Hakkında Çıkarılan “Tutuklama Emri”: Gerçek mi, Yoksa Siyasi Bir Senaryo mu?
Türkiye’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve bazı yetkililer hakkında “soykırım” iddiasıyla tutuklama kararı çıkarması, uluslararası arenada geniş yankı buldu.
Ancak içerideki geniş bir kitle bu hamleyi şöyle yorumladı:
Ekonomi dibe vurmuşken,
Halk geçim derdindeyken,
Toplumsal güven zayıflamışken,
Siyasi destek hızla erirken,
bu tür dış politika hamleleri iç politikada prim kazanma amacıyla kullanılan “gündem değiştirme araçları”na dönüşmüş durumda.
Değerlendirme…
“Bu haber tamamen aldatmaca. AKP halkı kaybediyor, bir şey yapmak zorunda.”
Siyasal anlamda bu tür kararların pratiğe dökülmesi neredeyse imkânsız. Ama medyada büyük yer kaplıyor, çünkü toplumun gerçek sıkıntılarından uzaklaştırılması için etkili bir malzeme.
3. 20.9 Milyon Evcil Hayvan: Gerçek Sevgi Değil, Toplumsal Yalnızlığın Yansıması
Türkiye’de evcil hayvan sayısının son yıllarda keskin şekilde artarak 20 milyonun üzerine çıkması, yüzeysel bir bakışla “hayvan sevgisinin yükselişi” olarak yorumlanıyor.
Ancak gerçek tablo bundan çok daha farklı:
Artan yalnızlık duygusu
Sosyal bağların çökmesi
İnsanlar arası güvenin kaybolması
Popülerlik ve sosyal medya imajı
hayvan sahipliğini bir ihtiyaç değil, bir boşluk doldurma aracına dönüştürüyor.
İfade bunu net özetliyor:
“İnsana değer vermeyen bir toplumun hayvanlara değer vermesi değil; popüler olmak için, yalnızlığını gidermek için hayvan ediniyor. Bir de poz vermek için.”
Bu durum toplumsal yapıda ciddi bir kırılmayı işaret ediyor:
İnsan ilişkileri çökerken, hayvanlar sosyal medya aksesuarına döndürülüyor.
SONUÇ: “GERÇEK GÜNDEM” GÖZDEN KAÇIRILIYOR
Türkiye’de halkın ilgisini çeken, haber diye servis edilen birçok gelişme ― ister kedi nafakası olsun, ister Netanyahu hakkında atılan siyasi adımlar ― ülkenin gerçek sorunlarını perdelemeye yarıyor:
Derinleşen ekonomik çöküş
Adaletin işlemez hâle gelmesi
İnsan haklarının gerilemesi
Siyasi güvensizlik
Toplumsal yalnızlık salgını
Gündem ne kadar ilgisi olmayan konularla doldurulursa, halkın içine düştüğü çıkmaz o kadar görünmez hâle geliyor.
Haber Veriyoruz