0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
Türkiye Ekonomisinde Derinleşen Kriz
Çalınan Pasta, Üretilemeyen Gelecek
Yapay Zeka’ya son beş yılda ekmek fiyatının neden yükseldiğini sorduk
Son beş yılda temel gıda fiyatlarının 8 katına çıkması, kamu kaynaklarının kimler tarafından nasıl kullanıldığını ve neden üretim ekonomisinin çöküşe uğradığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Türkiye’de son beş yılda yaşanan ekonomik gelişmeler, temel gıda ürünlerindeki fiyat artışlarıyla birlikte kamuoyunun dikkatini yeniden “üretim eksikliği ve kaynak yönetimi” sorunlarına çekti. 2019 yılında 1,5 TL olan bir ekmek, 2024’te 12,5 TL’ye kadar yükseldi. Artış sadece ekmekle sınırlı kalmadı; süt, yağ, un, sebze ve et ürünlerinde de benzer oranlarda fiyat artışları görüldü. Peki bu artışın temel sebebi neydi?
Ekonomistler Uyarıyor: “Pasta Üretilmedi, Olan Da Paylaşılamadı”
Ekonomistler ve toplum bilimciler, yaşanan krizi sadece döviz kuru ya da enflasyonla açıklamanın yetersiz olduğunu ifade ediyor. Uzmanlara göre asıl sorun, Türkiye’nin yıllardır süregelen üretim yerine tüketim temelli ekonomik modeli, kaynakların adaletsiz dağılımı ve planlama eksikliği.
Yapılan tespitler, üretim yapılmadan tüketilen ve kamu kaynaklarının belli ellerde yoğunlaştırıldığı bir düzende, yoksulluğun ve gıda enflasyonunun kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor.
Tarım ve Sanayideki Gerileme Krizin Kalbinde
Tarım arazilerinin azalması, çiftçinin üretimden koparılması ve ithalata dayalı gıda politikaları, ekmeğin hammaddesi olan buğdayın bile yurt dışından temin edilmesine neden oldu.
Aynı zamanda enerji maliyetlerinin artması, sanayi üretiminde yavaşlama ve artan işçilik giderleri de ürün fiyatlarına doğrudan yansıdı.
Kaynaklar Kimlere Gitti?
Son yıllarda kamu bütçesinden yapılan milyarlarca liralık harcamaların büyük kısmı; garanti ödemeli büyük projelere, belli müteahhit gruplarına ve döviz bazlı ihalelere ayrıldı. Aynı dönemde tarımsal destekler kısıtlandı, küçük esnaf ve çiftçi ayakta kalmakta zorlandı.
“Pasta birilerine verildi, halk hem üretimden dışlandı hem de sofradan kaldırıldı” yorumları sık sık dile getiriliyor.
Verilerle Gerçekler:
Kalem 2019 2024
Ekmek (adet) 1,5 TL 12,5 TL
Buğday (ton fiyatı) ~1100 TL ~10.000 TL
Asgari Ücret 2020 TL 17.002 TL
Enflasyon (TÜİK) %15,2 %75+
Not: Bağımsız araştırma kuruluşlarına göre gerçek enflasyon oranları çok daha yüksek.
Üretim Ekonomisine Dönüş Zorunlu
Uzmanlar, bu gidişatı durdurmanın tek yolunun yerli üretimi teşvik eden, kaynakları eşit dağıtan, liyakat temelli, şeffaf ve planlı bir ekonomik yapıya geçmek olduğunu vurguluyor. Aksi takdirde, “birilerinin sürekli yediği, halkın ise hem üretim hem tüketim dışına itildiği bir sistem” kalıcı hale gelecek.
Toplumsal Bilinç Yükseliyor
Tüm bu gelişmeler, vatandaşlar arasında da ciddi sorgulamalara yol açtı. Artan hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı ve gıda güvensizliği, halkı temel soruları sormaya itiyor:
“Bu ülke buğdayını neden dışarıdan alıyor?”
“Emeğin karşılığı neden alınamıyor?”
“Vergiler nereye gidiyor?”
SONUÇ:
Türkiye ekonomisindeki kriz yalnızca fiyat artışlarıyla açıklanamaz. Sorun daha derindir: Üretemeyen, yönetişimi şeffaf olmayan, kaynakları belli odaklarda yoğunlaştıran bir sistem yapısı; halkı hem sofrasız bırakmakta hem de borçlandırmaktadır. “Çalınan pasta” metaforu, halkın gözünde artık soyut değil, somut bir gerçektir.
Haber Veriyoruz