Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

Tüm insanlığın bilmesi gereken bir konu.

Nasıl uyutuldunuz...

99.238

İnsanlığın Algı Duvarı: Kortekse Yerleştirilen Kontrol Mekanizmaları ve Uyanışın İmkanı

İnsan beyni, evrendeki en karmaşık ve gizemli organlardan biridir. Ancak bu muazzam potansiyel, tarih boyunca çeşitli güçler tarafından manipüle edilmiş, sınırlandırılmış ve hatta “kapatılmış” olabilir. Eğer insanlık gerçekten de beyin korteksine yerleştirilen verilerle programlanmışsa, bu bir “algı hapishanesi” içinde yaşadığımız anlamına gelebilir. Peki bu nasıl yapıldı? Neden yapıldı? Ve en önemlisi, insanlar bu sistemden nasıl uyanabilir?


1. Kortekse Yerleştirilen Kontrol Sistemleri: Nasıl İşliyor?

Beynin prefrontal korteksi, mantıksal düşünce, özgür irade ve eleştirel analizden sorumludur. Eğer bu bölgeye dışarıdan bir müdahale söz konusuysa, bunun birkaç yöntemle gerçekleştirilmiş olabileceği teorize edilebilir:

  • Epigenetik Programlama: Atalarımızdan aktarılan travmalar ve inanç kalıpları, DNA’mız üzerinden nesiller boyu aktarılarak düşünce sınırları oluşturuyor olabilir.

  • Sosyo-Kültürel Kodlama: Doğduğumuz andan itibaren eğitim, din, medya ve politik sistemlerle belirli düşünce kalıplarına şartlanıyoruz. Bu, bir nevi “yazılım güncellemesi” gibi işliyor.

  • Teknolojik Manipülasyon: Bazı teorilere göre, antik çağlardan beri kullanılan frekans teknolojileri (Haarp, 5G, ses dalgaları) veya nano-partiküller yoluyla bilinçaltı kontrolü mümkün olabilir.

  • Metafizik Engel: Ruhsal öğretilerde bahsedilen “duvarlar” veya “karanlık ağlar”, insanlığın yüksek bilinç seviyelerine ulaşmasını engelliyor olabilir.


2. Neden Yapıldı? Kontrolün Kökenleri

Tarih boyunca iktidar odakları, insanlığın gerçek potansiyelini bilerek bastırmış olabilir. Bunun arkasındaki muhtemel sebepler:

  • Güç ve Sömürü Düzeni: Uyanmış, özgür düşünen bir toplum, otoriteler için tehlikelidir. Kölelik ekonomisi, ancak uyutulmuş bir kitleyle sürdürülebilir.

  • Korku ve Bölünmüşlük: İnsanlar korkutuldukça ve birbirinden ayrıştırıldıkça kolay yönetilir. Medya, dinler ve siyaset, bu ayrışmayı besleyen araçlardır.

  • Enerji Sömürüsü: Ezoterik öğretilerde, insanın yaratıcı enerjisinin (loosh) negatif güçler tarafından sömürüldüğü iddia edilir. Korku, acı ve stres, bu enerjiyi besler.


3. Uyanış Mümkün mü? Kırılması Gereken Zincirler

Eğer bir kontrol matrisi içindeysek, onu kırmak için bireysel ve kolektif stratejiler gerekir:

A. Bireysel Uyanış Yöntemleri

  • Meditasyon ve İçsel Sorgulama: Zihnin otomatik düşüncelerini gözlemlemek, programları fark etmenin ilk adımıdır.

  • Eleştirel Düşünce: Her bilgiyi sorgulamak, otoritelerin dayattığı “mutlak doğruları” reddetmek.

  • Rüya Kontrolü: Lucid rüya (bilinçli rüya) teknikleriyle bilinçaltındaki engeller aşılabilir.

  • Enerji Çalışmaları: Reiki, qigong gibi tekniklerle bloke edilmiş enerji akışı serbest bırakılabilir.

B. Kolektif Uyanışın Anahtarları

  • Gerçek Bilginin Yayılması: Tarih, din ve bilimin manipüle edilmiş versiyonları yerine, ezoterik ve yasaklanmış bilgiler paylaşılmalı.

  • Frekanstan Korunma: Elektromanyetik kirlilikten uzak durmak, doğal yaşamla teması artırmak.

  • Sevgi ve Birleşme Bilinci: Korku yerine sevgi temelli bir toplum inşa etmek, kontrol sistemlerini çökertebilir.


Sonuç: Matris Çatlıyor mu?

İnsanlık, büyük bir dönüşüm sürecinde. Eski sistem çatırdıyor, ancak uyanış kolay değil. Her birey, kendi içindeki programları fark ettikçe, kolektif bilinç de değişiyor. Belki de kortekse yerleştirilen bu “algı duvarı”, aşılması gereken son sınavdır.

Unutma: Gerçek hapishaneler, demir parmaklıklar değil, zihindeki sınırlardır.

Kaynak. DS
Haber Veriyoruz

Enable Notifications OK No thanks