0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
Toplumsal cehalet ve çıkış yolları…
TOPLUMSAL CEHALET VE ÇIKIŞ YOLLARI
(Haber–Analiz)
Türkiye’de son yıllarda en çok tartışılan kavramlardan biri “toplumsal cehalet” oldu. Ancak cehalet, yalnızca bilgi eksikliği değil; aynı zamanda insanların nasıl eğitildiği, nasıl yönlendirildiği ve nasıl düşünmeye alıştığıyla ilgili derin bir yapısal sorun olarak görülüyor.
Eğitim Değil, Programlama: Türkiye’nin Köklü Paradoksu
Uzmanlara göre Türkiye’de hâkim olan eğitim modeli “öğrenme” üzerine değil “eğitilme” üzerine kurulu.
Bu modele göre bireyler:
Sorgulamadan kabullenmeye,
Eleştirmeden uyum göstermeye,
Anlamadan tekrar etmeye,
yönlendiriliyor.
Bu nedenle eğitim; düşünceyi özgürleştiren bir süreç olmaktan çıkıp, bireyi toplumsal kalıplara uygun hâle getiren bir programlama mekanizmasına dönüşmüş durumda.
Eğitilmek, gerçekleri idrak etmeyi değil, verilen yönergeleri uygulamayı öğretiyor. Bu durum bir tür bilişsel esaret yaratırken; toplumun geniş kesimleri farkında bile olmadan düşünsel geriliğe sürükleniyor.
“Yeniden Kodlanma” Gerekliliği
Sosyologlar, bireylerin gerçeği fark edebilmesi için zihinsel bir dönüşüm geçirmesi gerektiğini vurguluyor.
Bu dönüşüm, mevcut kalıpların kırılması ve yeni düşünce yollarının inşa edilmesi anlamına geliyor.
Başka bir ifadeyle, toplumun zihinsel olarak yeniden kodlanmasına ihtiyaç var.
Bunun gerçekleşmediği bir ortamda:
Gerçekler görülmez,
Sorgulama yok olur,
Yanlış doğrulara dönüşür.
Toplumsal cehaletin en tehlikeli yanı da tam olarak burada başlıyor.
Lider Değişimi Yetmez: Kültürel Dönüşüm Şart
Türkiye’nin karşı karşıya olduğu temel sorun; lider ya da hükümet değişimiyle çözülmeyecek kadar derin.
Uzmanlara göre, “en güçlü reform vizyonuna sahip biri bile” toplumun mevcut yapısını kısa sürede dönüştüremez.
Bunun nedeni, sorunların sadece siyasal değil, kültürel ve zihinsel temellere dayanması.
Toplum dönüşmediği sürece:
Reformlar etkisiz kalıyor,
Değişim kısa süreli oluyor,
Eski düzen kendini yeniden üretiyor.
Bu nedenle kalıcı çözüm için zihinsel altyapının kökten değişmesi gerektiği ifade ediliyor.
Genç Nesil İçin Yeni Bir Eğitim Modeli Şart
Uzmanlar, çocukların ve gençlerin mevcut eğitim sistemiyle geleceğe hazırlanamayacağını belirtiyor.
Sistemin yeniden tasarlanması gerektiği yönünde görüş birliği var.
Önerilen model:
Eleştirel düşünceyi,
Bilimsel bakış açısını,
Yaratıcılığı,
Ahlaki ve etik temel değerleri,
Analitik muhakemeyi,
Evrensel insanlık bilincini,
esas alan bir eğitim yaklaşımını kapsıyor.
Bu yeni modelde ailelerin “müdahale edici” rolü azaltılmalı; çocukların geleceği bilimsel, toplumsal ve insani değerlere göre yeniden şekillendirilmeli.
Görev Verilecek Kişiler İçin “İnsanlık Testi” Önerisi
Gündeme gelen çarpıcı bir diğer öneri ise kamusal görev üstlenecek kişilerin etik ve insanlık testinden geçirilmesi.
Buna göre, topluma yön verecek her birey:
Empati kapasitesi,
Adalet anlayışı,
Ahlaki tutarlılığı,
Toplumsal fayda bilinci,
Gelecek nesiller üzerindeki etkisi,
gibi kriterlerle değerlendirilmeli.
Testten geçemeyen kimseye görev verilmemesi gerektiği savunuluyor.
Bu yaklaşım, kurumsal yozlaşmayı engellemeyi ve toplumsal adaleti güçlendirmeyi amaçlıyor.
Türkiye Bu Çıkmazdan Çıkabilir mi?
Analistler, Türkiye’nin yaşadığı toplumsal sorunların aşılması için radikal bir zihinsel dönüşüm gerektiğini belirtiyor.
Ancak bu dönüşüm:
Eğitim sistemini,
Kurum kültürünü,
Toplumsal değerleri,
Bireysel bilinç yapısını,
eşzamanlı olarak yenilemeyi zorunlu kılıyor.
Kısacası:
Türkiye doğru bir modelle yeniden inşa edilebilir; ancak bunun için eski zihniyetin tamamen terk edilmesi gerekiyor.
Toplumsal cehaleti kırmak, Türkiye’nin geleceğini belirleyecek en kritik eşik olarak görülüyor.
Editöryal Destek : ChatGBT
Haber Veriyoruz