“Terörsüz Türkiye” Söylemi Tartışma Yarattı.

“Terörsüz Türkiye” Söylemi Tartışma Yarattı: Komisyona Güvensizlik Büyüyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde faaliyet gösteren Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun “terörsüz Türkiye” hedefiyle İmralı Adası’na ziyaret kararı alması kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Komisyonun oy çokluğuyla aldığı karar, toplumun geniş kesimlerinde “gerçekçi değil”, “siyasi bir vitrin çalışması” yorumlarını beraberinde getirdi.

🔹 Halktaki Tepki: “Ekonomi bu durumdayken güven nasıl olacak?”

Son yıllarda artan hayat pahalılığı, düşen alım gücü, emekli ve çalışanların gelir kaybı nedeniyle hükümete duyulan tepki büyümüş durumda.
Birçok yurttaş sosyal medyada şu ifadeleri dile getirdi:

“Halkı fakirleştiren bir düzen terörü bitiremez.”

“Ekmek kuyruğundaki insanlara barış vaat edenler önce adaleti sağlamalı.”

“Komisyonlar kuruluyor ama sonuç değişmiyor.”

Türkiye’nin ekonomik kırılganlığı, toplumsal huzursuzluk ve adalet sistemine yönelik güvensizlik, “terörsüz Türkiye” söyleminin inandırıcılığını azaltan başlıca nedenler arasında gösteriliyor.

🔹 Uzmanlara göre sorun “güven kaybı”

Siyaset bilimciler, benzer komisyonların geçmişte birçok kez kurulduğunu ancak somut sonuç alınamadığını hatırlatarak şu değerlendirmelerde bulunuyor:

“Terörün bitmesi sadece güvenlik politikalarıyla değil, sosyal adaletle mümkündür.”

“Yoksulluk, işsizlik ve ekonomik baskı artarken toplumsal barış sağlanamaz.”

“Bu tarz komisyonlar genellikle siyasi atmosferi yumuşatma amaçlıdır.”

Komisyonun İmralı’ya gitme kararı da bu çerçevede daha çok “politik bir hamle” olarak yorumlandı.

🔹 “Terör söylemi” son yıllarda siyasetin merkezinde

Türkiye’de “terör” kavramı uzun süredir siyasal kutuplaşmanın merkezinde yer alıyor.
Bazı analizlere göre, bu kavram;

muhalefeti baskılamak,
toplumsal tartışmaları yönlendirmek,
ekonomik krizlerin üzerini örtmek,
için zaman zaman siyasal bir araç olarak kullanılıyor.

Bu nedenle toplumun önemli bir kısmı “terörsüz Türkiye” vaadini, somut adımlardan ziyade slogan siyaseti olarak görüyor.

🔹 Halkın ortak beklentisi: “Ekonomiyi düzeltin, adaleti sağlayın”

Sahadan gelen yorumlara göre, toplumun öncelikleri şu şekilde sıralanıyor:

Adil bir hukuk sistemi

Ekonomik istikrar

Emekliye ve çalışana insanca yaşam sağlayacak gelir

Siyasi şeffaflık

Toplumsal barışa yönelik somut politikalar

Bu unsurlar sağlanmadan “terör” kelimesinin siyasette kullanılmasının güven yaratmadığı ifade ediliyor.

📌 Sonuç

Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun aldığı karar gündemde geniş yer bulsa da, toplumun önemli kesimi bu adımı gerçek bir çözüm değil, siyasi bir gösteri olarak değerlendirdi.
Halkın ortak görüşü ise net:

“Önce adaleti ve ekonomiyi düzeltin; terör ancak o zaman biter.”

Haber Veriyoruz