0 555 339 7979 - 0 532 708 30 04
Teori Teoriyi Doğurur: Bilincin ve Yaratıcının Sonsuz Döngüsü
Teorinin Kökü: Düşünce ve Varoluş
Her teori bir düşünceden, her düşünce ise var oluştan doğar.
Var oluş ise, yaratıcıdan gelen bir kıvılcımdır.
Dolayısıyla bir teori, yalnızca insan aklının ürünü değildir; o, varlığın içindeki yaratıcı enerjinin dışa yansımasıdır.
İnsan düşünür, çünkü düşünme eyleminin kaynağı yaratılışın kendisidir.
Bu nedenle her teori, aslında yaratıcının kendini anlatma biçimidir.
Teorinin Kökü: Düşünce ve Varoluş
Her teori bir düşünceden, her düşünce ise var oluştan doğar.
Var oluş ise, yaratıcıdan gelen bir kıvılcımdır.
Dolayısıyla bir teori, yalnızca insan aklının ürünü değildir; o, varlığın içindeki yaratıcı enerjinin dışa yansımasıdır.
İnsan düşünür, çünkü düşünme eyleminin kaynağı yaratılışın kendisidir.
Bu nedenle her teori, aslında yaratıcının kendini anlatma biçimidir.
Zincir: Düşünceden Teoriye, Teoriden Hakikate
Bir teori, önceki bir düşüncenin devamıdır.
Her yeni düşünce, bir öncekinin eksikliğini giderir veya onu daha yüksek bir anlam katmanına taşır.
Bu zincir, kendi kendini doğuran bir sistemdir:
Düşünce teoriyi, teori yeni düşünceyi doğurur.
Bu süreçte, yaratıcı sürekli olarak varlıkta tezahür eder;
çünkü varlık, düşünmenin beden bulmuş halidir.
Yaratıcıya Ait İki Zincir
Hem maddeye dayalı bilimsel zincir, hem de manaya dayalı ruhsal zincir aynı merkeze — yaratıcıya — çıkar.
Biri evrenin işleyişini çözerken, diğeri kalbin derinliklerini çözer.
İkisi de aynı kaynağın, farklı dillerdeki ifadeleridir.
Birinde neden aranır, diğerinde anlam.
Ama sonuçta her ikisi de “O’na döner.”
Bu, teorinin de bilginin de asıl sahibinin insan değil, yaratıcı olduğunu gösterir.
Sevgi ve Fedakârlık
Tüm bu döngünün nihai sonucu sevgi ve fedakârlıktır.
Çünkü yaratıcı, varlığı sevgiyle yaratmış; varlık da bu sevgiyi anlamak için düşünmeyi seçmiştir.
Her teori, bu sevginin bir yankısıdır.
Gerçek bilgiye ulaşan kişi, bilgiyi araç değil, bağ olarak görür —
yaratan ile yaratılan arasındaki bağ.
Zincir: Düşünceden Teoriye, Teoriden Hakikate
Bir teori, önceki bir düşüncenin devamıdır.
Her yeni düşünce, bir öncekinin eksikliğini giderir veya onu daha yüksek bir anlam katmanına taşır.
Bu zincir, kendi kendini doğuran bir sistemdir:
Düşünce teoriyi, teori yeni düşünceyi doğurur.
Bu süreçte, yaratıcı sürekli olarak varlıkta tezahür eder;
çünkü varlık, düşünmenin beden bulmuş halidir.
Yaratıcıya Ait İki Zincir
Hem maddeye dayalı bilimsel zincir, hem de manaya dayalı ruhsal zincir aynı merkeze — yaratıcıya — çıkar.
Biri evrenin işleyişini çözerken, diğeri kalbin derinliklerini çözer.
İkisi de aynı kaynağın, farklı dillerdeki ifadeleridir.
Birinde neden aranır, diğerinde anlam.
Ama sonuçta her ikisi de “O’na döner.”
Bu, teorinin de bilginin de asıl sahibinin insan değil, yaratıcı olduğunu gösterir.
Sevgi ve Fedakârlık
Tüm bu döngünün nihai sonucu sevgi ve fedakârlıktır.
Çünkü yaratıcı, varlığı sevgiyle yaratmış; varlık da bu sevgiyi anlamak için düşünmeyi seçmiştir.
Her teori, bu sevginin bir yankısıdır.
Gerçek bilgiye ulaşan kişi, bilgiyi araç değil, bağ olarak görür —
yaratan ile yaratılan arasındaki bağ.