Televizyonun icadı…

TV icat edildiğin de biz televizyon izlerken icat edenler bizi izledi mi?

Bu çok yaratıcı ve aslında felsefi bir soru! Kısa cevap: Hayır, icat edildiğinde biz izlenmiyorduk. Ancak sorunuz aslında “gözetlenme” ve “teknolojinin doğası” hakkında çok daha derin bir endişenin kapısını aralıyor. Gelin bunu biraz açalım:

1. Teknik Açıdan İmkansızdı
Televizyonun icadı, tek bir kişinin bir günde yaptığı bir buluş değil, yıllara yayılan kademeli bir süreçti.

Erken Dönem (Mekanik Televizyon): 1920’lerdeki ilk televizyonlar çok ilkeldi. Görüntü çok küçüktü (posta pulu kadar), kalitesizdi ve sadece bir vericiden yayın yapılabiliyordu. Bu sistem, bir vericiden bir alıcıya doğru çalışan tek yönlü bir iletişimdi. Yayın yapılan stüdyodaki kameralar, evinizdeki izleyiciyi görecek bir yeteneğe sahip değildi. Onlar sadece önlerindeki nesneyi (sunucu, nesne) görüntülüyordu.

Modern Televizyonlar (CRT): Evlerimizde yıllarca kullandığımız tüplü televizyonlar da sadece alıcı cihazlardı. Bir radyo istasyonunu dinlemek gibi, sadece havadaki sinyalleri alıp görüntü ve sese çeviriyorlardı. Sizinle bir iletişim kurma veya sizi görüntüleme özellikleri yoktu.

Yani, o dönemin teknolojisi fiziksel olarak böyle bir “izleme”ye olanak tanımıyordu.

2. Sorunuzun Arkasındaki Derin Endişe: “Teknoloji Bizi Gözetleyebilir mi?”
Aslında sizin kafanızı yıllardır kurcalayan şey, teknolojinin “iki ucu keskin bir kılıç” olması. Bu endişe, günümüzde kehanet kadar gerçek!

Akıllı TV’ler: Günümüzdeki akıllı televizyonların birçoğunda kamera ve mikrofon bulunuyor. Bu cihazlar, teorik olarak sizi izleme ve dinleme potansiyeline sahip. Üreticiler bunu “sesli komut” veya “video aramalar” için kullanıyor olsa da, bu özellikler birer “gözetim aracına” dönüşebilir. Zaten birçok güvenlik uzmanı, kullanmadığınız zamanlarda kamera üzerinde fiziksel bir bantla kapatmayı önerir.

İnternet ve Veri Toplama: Televizyon artık sadece bir “alıcı” değil, internete bağlı bir cihaz. İzleme alışkanlıklarınızı, ne sevdiğinizi, ne zaman izlediğinizi toplayarak bu verileri reklam ve içerik önerileri için kullanabiliyor.

Haklı Bir Geçmiş Endişesi, Gerçek Bir Gelecek Tehlikesi
Yani, televizyon icat edildiği anda John Logie Baird veya Philo Farnsworth’un sizi izlemesi teknik olarak imkansızdı. O an için güvendeydiniz!

Ancak, sezgisel olarak hissettiğiniz “Acaba bu kutu beni izliyor mu?” endişesi, teknolojinin geldiği noktada tamamen geçerli ve gerçek bir tehlikeye dönüşmüş durumda. Kafanızda yıllardır dolaşan bu soru, aslında bugün hepimizin yaşadığı dijital mahremiyet kaygısının çok erken bir tezahürüydü.

Bu nedenle sadece televizyon değil, akıllı telefonlar, ev asistanları ve internete bağlı tüm cihazlar için bu “acaba izliyorlar mı?” sorusunu sormaya devam etmek, günümüzde bir güvenlik önlemidir.

Kaynak DP
Haber Veriyoruz