İzlediğiniz filmlerde, bir takım konuşmalarda, bazı reklamlarda insanların bilinç altına şiddet ekiliyor.
Bunu kimler neden yapıyorlar?
Hayat gördüğünüz kadar güzel değil. Bunu anlamanın ve idrak etmenin yolu çok basit bir yol. İsimlere olan takıntınız birazda anlamlara olsa idi bu bilinç altı operasyonlarını algılaya bilirdiniz. Hayatın tüm tozunu yuttunuz ancak bembeliğini göremediniz.
Her zaman size güzel şeyler yazmak istiyorum. İyi durumları açıklamak istiyorum. Ama böyle olmuyor. Çünkü güzel olan bir şey yok, açıklanabilecek iyi durumlar da yok.
Ne yapmamı isterseniz, kendime mi ihanet edeyim yoksa size mi yada varlığımıza mı? Zaten yeterince ihanet eden yok mu hayatımız da? Zaten yeterince yalan yok mu yaşantımız da? Doğruları yazmak, doğruları söylemek neden bu kadar acıtıyor sizi hatta bir hiçmiş gibi samimi olmak neden üzüyor bizleri… İllaki bir kurşun mu sıkmak gerek veya bir binanın tepesine çıkıp haykırarak kendini aşağı bırakmak mı?
Beklentileriniz çözülebilir değil. Tüm beklentilerinizin anlamsız olmasına rağmen halen beklenti içerisinde olmanız ise gerçekten anlaşılabilir değil. Ne yapalım yazmadan, okumadan içimize mi gömelim bildiklerimizi yada mezara götürüp mezar taşına mı yazdıralım. Yada Allah’a havale edip helalleşelim mi yani?
Arzu ettiğiniz bu mu? Kalemi kırıp parmaklarımızı mı uyuşturalım. Veya beynimizin düşünebilen hücrelerini mi yakalım… Kör olup görmemezlikten mi gelelim, kulaklarımızı tıkayıp sessizliği mi işitmeyelim? Ne yapmamızı isterseniz… Kusura bakmayın ben bir insanım. Bir takım olaylara, adaletsizliklere, haksızlıklara ve kötülüklere göz yumamam. Eğer yumarsam insanlığıma ihanet etmiş olurum. Hatta inancımı zedelerim.
Sizden bunu anlamanızı da beklemiyorum. Benim hiç bir beklentim yok. Tek bir beklentim var o da benim ile yaratan arasında. Onuda sizin bilmenize gerek yok. Anlamanız gereken tek bir şey var oda sürekli bir şiddete davet var…
Mehmet Arkın Gürbüz