Savaş çığırtkanlığı yapanlar sizi önden alalım.

Savaş çığırtkanlığı yapanlar, sizi öne alalım. Buyrun, kurşun sıkabilecekler önden gitsin.

Ülkemizi savaş gibi korkunç bir maceraya sürükleyenler, sizi öne alalım. Önce terörü besleyip sonra onun adı altında “barış” diyerek insanları kandırmak, ardından da onları savaşa sürmek ancak şeytani bir zihniyetin işi olabilir.

Ülkesinden, seçimi belirsiz birkaç adam yüzünden sürülen, mülteci konumuna düşürülen ve son sınıf vatandaş muamelesi gören insanların suçu neydi? Seçim sonuçlarının teknoloji tarafından açıklandığı, şeytanilerin kurduğu bir “düzenin” parçası olan bu sistemi “paranoya” diye tanımlamak ise ancak aptalların işidir.

Buyrun, ülkemizi yönetenleri, bir top peşinde koşarak hayatını yaşayanları, hayatı cennet gibi gösteren reklamları ve bu reklamlarda oynayan sanatçıları ön cepheye alalım. Bakalım o zaman da kurşun sıkabilecekler mi?

Hiçbir insanın, bir başka insanın Allah tarafından bahşedilmiş yaşam hakkına dokunmaya hakkı yoktur.

Bir de “Müslümanım” deyip geçinen, akıllarını kullanmak yerine büyü, sihir ve asılsız dualarla uğraşan cahil kimselerin bu tavrı ne kadar akılcı, onu da sormak gerekir.

Toplumu savaşa sürükleyenlerin derhal cepheye gidip savaşmalarını ve bu ülkeyi savaşa nasıl sürüklüyorlarsa, o şekilde sonlandırmalarını talep ediyorum.

Kimse gelecek nesillerin ve ülkemizin geleceğiyle oynayamaz. Sürekli geçmişin hatalarını gösterip, üstüne yeni hatalar yapanlar, lütfen bu yanlışları nasıl düzeltecekseniz artık düzeltin.

Ne beni, ne de bu ülkenin –her ne kadar bir kısmı kabullenip duyarsız kalsa da– insanlık görevini yerine getirecek kadar milliyetçi olan toplumunu savaşa sürükleyemezsiniz.

Birkaç kişinin yanlış yönetimi, “Sorunu kökten çözeceğiz” veya “intikam alacağız” gibi duygularla meşrulaştırılamaz. Unutmayın, bu intikam duygusu sizin eserinizdir; insanlar bu yüzden ölmemeli ve öldürülmemelidir.

Medya denen sahtekarların savaş manşetleri ve şehit haberleriyle insanları yıkıma çağırması ise kabul edilebilecek bir mantık değildir.

Buradan; toplumu zora sokan, savaşa sürükleyen, toplumu kullanan ve yalanlarla maddeci bir dünya görüşüne yönlendiren herkesi kınıyorum. Unutmayın ki, bunların hesabı mutlaka verilecektir.