Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

Öğrenmeden öğretemezsiniz.

Öğrenmek bilinçli olmaya adım atmaktır.

39.750

Öğrenmeden öğretemezsiniz. Öğrenmek bilinçli olmaya adım atmaktır.

Toplumun en büyük yanılgılarından biri, öğrenmeden tartışmak, bilgi sahibi olmadan fikir yürütmektir. Kulaktan dolma cümlelerle, araştırmadan, yaşanmışlığı dinlemeden sadece “ben” duygusuyla konuşmak, düşüncenin özüne ihanet etmektir. Çünkü bilginin değeri, onu edinme süreciyle ölçülür; duyulan değil, yaşanarak ve sorgulanarak öğrenilen bilgi insana yön verir.

Peki, gerçekten öğrenen insanlar farklı bir kategoriye mi giriyor? Aslında evet. Çünkü öğrenmek, yalnızca bir bilgi edinme eylemi değildir; aynı zamanda kendini ve çevreni anlamanın yolculuğudur. Öğrenmek, aklın devreye girdiği noktadır. Ne kadar çok şey bilirsek bilelim, öğrendiklerimizi yargılamadığımız, sorgulamadığımız sürece o bilgi sadece ezberden ibarettir.

Aklı kullanmak zekayı yönlendirir

Zeka hızlı düşünmeyi sağlar ama akıl yön verir. İsmail Hakkı Aydın’ın dediği gibi:

“Zekânızı aklınızın altına değil, aklınızı zekânızın üstüne koyun.”

Çünkü zeka geçici, akıl ise daimi bir rehberdir. Zeka, aklın kontrolü altında olduğu sürece insana fayda sağlar. Aksi durumda, zeka kibri doğurur; kibir de hakikati örter.

İnsan beyni, sadece bilgi depolamak için değil, bilgiyi anlamlandırmak ve sorgulamak için vardır. Eğer insana sadece bilgi yüklenseydi, bir robot gibi komutla çalışan varlıklardan farkımız kalmazdı. Ama biz, düşünen, hisseden ve yargılayan canlılarız. Bu yüzden bilimsel veriye, gözleme, şahitliğe ihtiyaç duyarız; çünkü bilgi ancak aklın süzgecinden geçince gerçek olur.

Öğrenmenin ahlaki boyutu

Öğrenmek sadece bireysel bir kazanım değildir; toplumsal bir sorumluluktur. Öğrenmeyen bir insan, farkında olmadan çevresine zarar verir. Çünkü cehalet sadece kişisel bir eksiklik değil, toplumu karartan bir zincirdir.
Bir birey öğrenmezse, toplum da öğrenemez. Bilinç düzeyine ulaşamayan bir insan, farkında olmadan yanlış bilgiyi yayar, yanlış davranışları meşrulaştırır. Bu yüzden her insanın “öğrenme” sorumluluğu vardır.

Kültürlü cahillik tehlikesi

Bugün okumuş, diplomalı ama düşünmeyen, sorgulamayan bir kitle var. Bu insanlar “kültürlü cahil” olarak tanımlanabilir. Çünkü bilgiye sahip olmak, bilge olmak anlamına gelmez.
Bilge insan, öğrendiğini aklın terazisinde tartandır. Sorgulamadan öğrenen insan, sadece başkalarının düşüncelerini taşır.

Sonuç: Bilinçli birey olmanın yolu öğrenmekten geçer

Ne olursa olsun öğrenin. Sorun, araştırın, sorgulayın. Çünkü akıl bunları gerektirir; zeka değil. Öğrenmeden cehaletten kurtulamazsınız.
Ve unutmayın: sizin cehaletinizin bedelini bir başkası ödememeli. Toplumun ilerlemesi, her bireyin öğrenme cesaretiyle başlar.

Öğrenmek, bilinçli olmaya atılan ilk adımdır.
Bilinçli olmak ise insan olmanın en yüksek mertebesidir.

Haber Veriyoruz

Enable Notifications OK No thanks