Neden insanlar kendini üstün göstermeye çalışıyor?

Neden insanlar kendini üstün göstermeye çalışıyor?

Üstünlük dediğimiz kavram, aslında en derininde yetersizlik ve zayıflık barındırır. Ne tuhaftır ki insan, bu gerçeği görmemek için her şeyi yapar. Kendimizi ne kadar yukarı çekmeye çalışırsak çalışalım, içimizdeki boşluğu ve hiçliği bir türlü dolduramayız.

Peki hiçlik ile üstünlük arasındaki fark nedir? Uzaktan bakınca aralarında uçurum varmış gibi görünür. Oysa gerçek bambaşkadır:
Her şeye sahip olmamak ile hiçbir şeye sahip olmamak aynıdır.
Bunu anlayamamak da cehaletin, hatta daha sert bir ifadeyle “mallığın” ta kendisidir.

Bendeki beden sende de var. Bendeki beyin sende de var. Bendeki akıl sende de var.
Hatta bunların ötesinde, bendeki enerji senin özünde de var.
O halde neden ben “hiçlik” bilinciyle yürürken sen üstün görünmeye çalışıyorsun?
Hiç düşündün mü?

İnsan çoğu zaman bilgiyi de yanlış yorumlar.
Sanki mal, mülk, kariyer, ün, pozisyon…
Bunlar üstünlük göstergesiymiş gibi bir yanılgıya kapılır.

Oysa farkında değilsin:
Sen üstün olduğun için değil, diğerleri seni üstün kabul ettiği için üstün görünüyorsun.

Toplum senin kariyerini kabul ettiği için kariyer sahibisin.
Toplum malını ve mülkünü kabul ettiği için zengin sayılıyorsun.
Yarın toplum bunları önemsemezse, elinde hiçbir şey kalmaz.

Demek ki ortada bir “diğerleri” durumu var.
Senin üstünlüğün, aslında başkalarının sana verdiklerinden ibaret.

Ama hiçlik böyle değildir.
Hiçliğin kimsenin kabulüne ihtiyacı yoktur.
Hiçlik, yaratıcı katında bir üstünlüktür;
senin sahip olduğunu sandığın üstünlükle arasında uçurum değil, evrenler farkı vardır.

Sen, bunu kavrayamayacak kadar zayıf olduğun için
üstünlük rolüne giriyorsun.
Kendindeki eksikliği, içindeki boşluğu, ruhundaki çöküşü
makyajlamak için…

İşte bütün mesele bu:
İnsan üstün olduğunu kanıtlamaya çalıştığı her anda, aslında en derin zayıflığını sergiler.