Haber Veriyoruz
Güncel Haber Yayın ve Yorum Sitesi

Neden Adaletli ve İnsan Olmak Zorundayız?

Herkes Âdem’in Çocuğu

39.749

Günümüz dünyasında teknolojinin, hızın ve bireysel çıkarların ön plana çıktığı bir yaşam tarzı hâkim. İnsanlık, bilgiye saniyeler içinde ulaşabiliyor ama aynı hızla öfkeye, hırsa ve adaletsizliğe de kapılabiliyor. Bu noktada temel bir soru karşımıza çıkıyor: Neden adaletli ve insan olmak zorundayız?

Herkes Âdem’in Çocuğu

İnançlara göre her insan aynı kökten, Âdem’in çocukları olarak dünyaya gelir. Bu ortaklık, bizi birbirimizden üstün kılmaz; aksine eşitliğimizin kanıtıdır. Kaynağımız tekse, farklılıklarımız geçici birer ayrıntıdır. Dolayısıyla adalet, kökenimizin ortaklığını kabul etmenin ahlaki gereğidir.

Akıl ve İrade: İnsanlığın Ayırt Edici Gücü

İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik, akıl ve iradedir. Akıl, doğruyu yanlıştan ayırmamızı; irade ise bu ayrımda tercihimizi belirlememizi sağlar. Bir insan aklını kullanıp adaleti görmezden gelirse, kendi varlığını inkâr etmiş olur. Çünkü insanı insan yapan şey, akıl ve iradesiyle adil seçimler yapabilmesidir.

Geçici Bir Hayat ve Sonsuzluk Gerçeği

Yaşam, tüm ihtişamına rağmen geçicidir. Mal, mülk, şöhret, statü… Hepsi bir noktada yok olup gider. Fakat geriye kalan şey, insanın adaletli olup olmadığıdır. İnananlar için sonsuz hayat düşüncesi, bu dünyadaki adaletin öbür taraftaki karşılığıdır. İnançsızlar için bile insanlık adına geride bırakılan miras, adalet ölçüsüyle değerlendirilecektir.

Fiziksel Yoksunluk ve Toplumsal Adalet

Bugünün dünyasında milyonlarca insan açlık, savaş, hastalık ve yoksullukla mücadele ediyor. Bir kısım insan ayrıcalıklı hayatlar sürerken, diğerleri temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor. İşte bu tablo, adaletin eksikliğini en somut biçimde ortaya koyuyor. Adaletli olmak, yalnızca bireysel bir tercih değil; toplumların ayakta kalabilmesinin temel şartıdır.

Adalet: Yaratıcının Yasası, İnsanlığın Ölçüsü

Eğer bir yaratıcı varsa, o yaratıcı adaletin de kaynağıdır. Çünkü evrenin düzeni, denge ve ölçü üzerine kuruludur. Bu dengeyi bozan insan, hem kendi varlığına hem de toplumsal geleceğe ihanet etmiş olur. İnsan olmak, sadece biyolojik bir varlık olmak değildir; adaleti yaşatabilmekle mümkündür.

Neden adaletli ve insan olmak zorundayız? Çünkü adalet olmadan insanlık yoktur. Çünkü hepimiz aynı kaynaktan geldik, geçici bir hayatta kalıcı seçimler yapıyoruz. Akıl ve irademizi kullanıp adil davranmadığımızda, insan olmanın anlamını kaybediyoruz. Unutmayalım: Fiziksel varlığımız bir gün yok olacak ama adaletli olup olmadığımız, sonsuza dek insanlığın hafızasında yaşayacaktır.

Haber Veriyoruz

Enable Notifications OK No thanks